28.08.2006 Nevşehir Merkez
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
-
19.11.2025
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Devamını Oku
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Şiir, onun için yalnızca estetik bir ifade biçimi değil, aynı zamanda içsel bir yolculuktur. ‘Ben Miyim Günahkâr’, ‘Yâri Tefekkür’ ve ‘Tahta Ev Yanıyor’ gibi şiirlerinde melankoli, ölüm, aşk ve varoluşun kesişim noktalarını işler. Kelimelerinde Osmanlıca ve Farsça unsurlara yer vermesi, onun sanatsal üslubunun en belirgin özelliklerindendir.



