Halil Müftüoğlu Şiirleri - Şair Halil Mü ...

Nede çok çabuk geçti aradan bunca zaman,
Daha dün doğmuştunuz,bugün büyük oldunuz.
O günü hep anarım özlemin bittiği gün,
İkinizin doğumu,benim dede oluşum.

Sağlık ve saadetle,nice yıllara varın.

Bana bilki şarkılar,seni söyler anlatır.
Her birinin içinde,binbir hatıran vardır.
Yazmakla anlatamam,dilhun eden onlardır.
Her şarkı bilki bana,hep seni hatırlatır.

28.09.2004

Tane tane düşecek simsiyah saçlarınız.
O düşen saçlarınızla beni sarsanız.
Devam edip gidiyorken nefessiz,
Sardığın saçlar kafi,
Kalayım ben kefensiz.

Günler gün arkasına eklenip yıl oluyor.
Kulağımızda hala senin bebeklik sesin.
Her şey zamana muhtaç dertler şifa buluyor,
O kadar büyüdün ki şimdi sende annesin.

Biz seni amansız bir telaşla ararken,

Yıl bindokuzyüzyetmişdokuz,mevsim ilkbahar.
Doğacak aşka inat,yüzü sanki sonbahar.
Gözlerim takılmıştı karşımdaki güzele,
Uzun zaman bu isteği tazele yavrum tazele.

Üstündeki libaslar sanki aşk armonisi,

Kuytulara bakınca,hayalde eski günler,
Koklamak isteyince,açardı tüm çiçekler.
Mutluluk getirirmi,? sana bilmem hayaller.,
Mazide kaldı onlar,ararsın birer birer.

Tertemiz seller gibi,daima taşıyordun.

Nedir bu saltanat,Bu şahaşa niye?
Salonlar sinema,odalar sanki han.
Niye doyumsuz be insan?
Bilmezmi ki sonu,ikimetrelik zindan.

Her çeşit libas kat kat,caddede han,denizde yat.

Kanun her çalışında yarışıyor hep udla.
Ud ona işve yapar binbir naz ve umutla.
Tellerinden nağmeler yükseliyor göklere,
Ud ile kanun sesi gökte erer visale..

O kadar dertliyim ki imkanı yok gülemem.

Anatomik yapının yapılmış yapısıyla,
Yaratanı yaratmış kulunu onuruyla,
Yapılanı beğenmez düzeltmeye kalkarsan,
Uğraştırır yaratan oynayanı burnuyla..

Izdırap içinde maşuk aşıksa yaşın siler.

Gerdandan sarkan etler Gözlük isteyen gözler,
Vücut tutmayan dizler Hatırlatır gençliği.

Alında derin hatlar Maziden hatıralar,
Bol bol çekilen ahlar Hatırlatır gençliği.