Bazen acı tatlı gelir.
Uyursun ve hiç uyanmamak istersin.
Mutluluk epeyce uzak gelir,
Dağların ardında zannedersin.
İstersin,
Belki bir gönül almak yahut vermek,
Beklerim,
Geceleri uyumayı,
Sabahlara uyanmayı.
Şu muhalefet ettiğim dünyadan,
Bir gün göçüp gitmeyi.
İçimdeki büyük aşk,
Ve tutku.
Kime karşı duyulduğu bilinmeyen,
Ve yakıştırılamayan,
Dünya üzerindeki hiçbir varlığa.
Hatta devrimcime bile belki,
Göz açar,
Yolunu gözlerim.
Göz kapar,
Hatanı gizlerim.
Aklımı,gönlümü
Zati sana verdim.
Seni severim ben,
Yalnız senden de öte,
Aşkadır benim aşkım.
Ne Nazım gibi büyüktür mazim,
Ne Süreya gibi iddialarım vardır.
Fakat nazım gibi,cemal gibi severim.
Sadece güzel bir gülüş,
Belki de intiharıma engeldi.
Yaşanmamış bir düş,
Benim intiharıma nedendi.
Gün aydı,
Gece battı.
Tüm makam sahipleri,
Gece uykuya daldı.
Ben ihtiyar bir adam,
Düşünüp dururum,durmadan;
Bir şiir günü,
Darbe havası varken dışarıda;
Ahlak mezarda,
Adalet mapusta.
Elbet sorulur gereken hesaplar,
Yüce divanda.
Bir kış geldiğinde bu yüzyılın son baharında,
Yine güler bu devrimci sanki ilk baharında,
Ateşten gönül tutuşur soğuğun her anında,
Dört mevsim var imiş son gönüller zamanında.
Yanmaz ateşsiz kibrit bırak ki kül olmayı,
Bir kış günü misafirlikten ayrılıp gittiğimde,
Bana bir tek annem kızacak.
Ve arkamdan sadece sevdiğim ağlayacak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!