Sabahın ilk ışıklarıyla geliyor Esin.
Estiriyor beni
Aldığımda elime kalemi
Ne sır kalıyor,ne sırat
Söğütlerin gözyaşları gökyüzüne akıyor
Ne sağ yumruk gösterip sol, vursun insan bana
Ne sol yumruk gösterip sağ vururum insana
Dürüst olalım yeter yol gider insanlıga
Bu yola giren yılan bile varır hanlıga
Küçük pire kaşındırır.
Devede bir asalaktır.
Diğeriyse çöl hayvanı
Adımları yeknasaktır
Yükü deve taşır fakat
Doğuşu da ayni rengi verir doğaya
Batışı da güneşin.
Vakit geldiğinde...
Tarçın rengi bir kızıllık kaplar her yeri
Ardından...
Ezel ebet faslını
Gün gelince aşanlar
Edebiyat yolunda
Yorulmadan koşanlar
Ezeli sonsuz yapar
İlk önce...
Aynalar sattık körlerin çarşısında
Sonra...
Şarkılar söyledik sağırlar karşısında
Daha sonra
Şiir yazdık içimiz dışımızda
Hal böyleyken savaş olmaz,öfke olmaz, kin olmaz.
Aşk ile açan güller,karlar altında solmaz.
La mekandır burada, dünyada evi olan
İlk diye son ışığa aldanıp asla kanmaz
Deli saçması gibi gelseler bile dile
Ezel ebet süreci gün gelmeden kapanmaz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!