Bak bir varmış bir yokmuş
Diye başlar her masal
Masaldaki meseller
İnsan oğluna misal
Masal bu diye gülme
Bu kadar uzun sürmeseydi
Maskeli balolar...
Yapışmasaydı maskeler
Bu kadar yüzlere...
Gerçekler daha çabuk aydınlanır,
Işık dolardı yaşlı gözlere
Bektaş demiş Yunusa''Geldi geçti dileğin
Git taptuk kapısı çal.oraya ver emeğin
Seni üç kez sınadık.Olduk buğday kapısı
Sen istedin biz verdik ve bozuldu yapısı
İnsan ''aşk''a düşünce
Bir olur gündüz gece
Farklılıklar kaybolur
Hüküm sürer tek hece.
Ağaç yaprağı korur
Bir çınar istemişsin mezarının başucuna
Gömülmek içinse bir köy mezarlığı
Belli ki...
Senin zamanında
Bu kadar dolu değilmiş ölü bahçeleri
Ayrılıkların acısı
Saldı içime firak
Dalgaların vuruşuyla
Bir an kara,bir an ak
Beni seyretmekten vazgeç
Dünya hallerini yaşa
Oynamadan rol
Ondan sonra ister yaşa
İster isen öl.
Korkma ölen sen değilsin
Herkes var olmak için
Çırpınır ve çabalar
Herkes kendi yolunda
Kendi hakkını arar
Onlar bilmez.Bilinir
Bir ben varım , Bir de evim...Ve bu evde bir odam... Bu odada var olurum. Dört bir duvarı saydam... . Bir duvarı masal söyler,bana bir adım atar... Biri fikir dünyasının derinliğine bakar... . Siyasetin kapısını çalan ise yorulur... Yükü taşımak için, sırtına küfe vurur... . Bir dördüncü duvarın her an üstünde elim... Başım dara düşünce, sanat ile çözerim... . Çözdüğümde, içime, bütün renkleri akar... Diğer üç duvarıma,renkli perdeler takar...
Gerçeğin yolu uzun
Daim devingen sonsuz
Ondan mahrum olanlar
Yaşar fakat sorumsuz
Yalnız gerçeğin değil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!