Çaresizliğin kol gezdiği mekanlara sıkışıp kalmışız.Bir virüse teslim olmuş bütün bedenler...Bir sürü tanıdık sima uçup gidiyor sonbahar yaprakları gibi.Hemde habersizce!
Ne yanındayız nede çok uzağız boyun büküp gidenlere..boynumuzu bükmüş teslim olmuşuz çaresizliğe! Öyle bir hal ki ne anlatabilmek mümkün nede hayal edebilmek işte öyle...
Yaşarmış gibi yaparken en yakınlarımıza bakarken şüphe ile,korku dağları sarmış ve her an o ses,işte o ses korkunç ürperme.
Ne kadar kötüymüş en sevdiklerine yaklaşamamak,tutamamak ellerinden.Ne kadar kötüymüş bencilce yalnız ben demek.
Ben derken,seni bekleyen sevdiklerinin o duyduğu ezikliği yaşamak ne kadar kötüymüş.Paylaşamamak ve değersiz bir cisim gibi bir köşeye atılmak ne kadar kötü..
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta