Adam denizin içindeki masaya kurduğu çilingir sofrasında bir başına içip, kavuşamadığı sevgilisi için yas tutuyor. Sevgilisi evleniyor o gece. O da buna ağıt düzüyor.
“Meğer biz sevdiğimizi sanırken yanılıyormuşuz. Sözüm ona sevdiğimiz bizi hiç sevmiyormuş. Baksana gidip başkasıyla evlendi. Biz de limana yanaşmayacak gemiye boşuna halat atıyormuşuz.”
Süslü laflar… Ama bu monologda son cümleye ister istemez takılıyor insan.
Bir yanlış var bu cümlede. Benim bildiğim, gemiden karaya atılır halat, karadan gemiye değil.
Yanlış mı biliyorum? Denizle, gemilerle ilgili olarak pek bir şey bilmem ama İstanbul’a gidiş gelişlerimde şehir hatları vapurlarında görürüm, çımacılar öyle yapıyor.
Kimi ne kadar ilgilendirecekse… “Halat denizden atılsa ne olur, gemiden atılsa ne olur?” Diyenler çıkabilir. Olsun, desinler. Ben yazmış oldum. :) 16.08.2016
Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 20.10.2020 04:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!