Halamın Hikayesinde en asil Hüzün

Halamın Hikayesinde en asil Hüzün

Ne gül senin hüznün hala
Ölüm döşeğinde de ağladın
Hikayende en asil hüzün
Cepheye göndereceğin yiğitlerin olsun istedin
Savaşsınlar ezan için

Diyorum ki
Halamın da boy boy çocukları olsaydı
Üzülüyorum halama
Halam dalsız budaksız ağaç
Kuru bir dere
Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam

Bir ağacın nasıl hakkıysa dal budak vermek
Çocuk öyle hakkımız
İsteyelim Allahtan
Çiçek açmak bu
Çiçekli bir dal olması bu her ailenin
Çiçeksiz kaldı halamın evi
Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam

Lütfundan kereminden istedi Allahın
Halamda güzel güzel çocuklar
Ne gelir ki elden veren o
Dualara icabet eden o
Çiçeksiz dal oldu halam
Üzüldüm halama
Üzüyor
Çiçeksiz halamın evi
Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam

Gurur duyuyorum halamla
Hüznü sanki duaydı halamın
Cennette verilecek mi ona
Melek gibi çocuklar
Halamın bu hikayesinde bir asil hüzün var
Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam

Evi zindan gibi halamın
Çocuksuz evler böyle mi olur
Çiçeksiz evler gibi
Halam da dalsız budaksız ağaç
Kuru bir dere mi ne
Üzüyor beni halam
Üzülüyorum şairce gönlüm
Kalbim çekmeye razı bu hüznü
Hep çekecek
O benim halam

Ve
Gurur duyuyorum halamla
Allahtan gelene taş gibi sabırlıydı halam
Diyorum ki
Meyveli dal olsaydı halam
Çiçekli yol olsaydı halam
Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam

Halamın üzülmesine dayanamıyorum
Ve kutluyorum halamı
Kimseler anlamasa bile
Halamın hikayesinde en asil hüzün
Çocuk Allahın lütfu
Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam
İstemek hakkıydı halamın ısrarla

Ah halam
Hüznün artardı her bayram
Öptüm her bayram ellerinden
Şairce
Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam

Üzülmez mi hiç çocuğu olmadı
Mezarda da unutulmaz bu asil hüzün
Haşrolunca herkes çocuğunu arayacak ya
Kiminin yiğidi kiminin şehidi olacak yanında
Hüzün birden büyüyecek ağaç olacak o anda halamda belki

Kutluyorum halamı
Halamın hikayesinde bir cici özlem var
Bir güneşti halamın bu özlemi ölüme kadar hep yaşadı halamda
Cepheden dönen şehitleri olsun istedi halam

Allahım halama da çocuk nasip etseydin
Kıskanır mıydı ki yer- gök
Halam dalsız budaksız ağaçtı
Kuru bir dereydi her görüşümde
Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam

Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam
Gözlerinden hüzün deresiydi akan
Halam ölüm döşeğinde ağladı
Asil özlemiyle
Bir yanardağdı halamda bu özlem
O bir bahtsız...mı

Ve
Acıyorum da halama
Çocuklu evlere imrenmiştir halam
Halam ahirete bile taşıyacak bu yakan özlemi...
Ahirete bile taşınsın bu yakan özlem
Bu özleme nasıl kayıtsız kalmış ki yer -gök
Tozlu yollarında köyünün çocuğunun elinden tutup yürümemiş ki halam
Tatmamış ki o güneşli lezzeti
Cepheye göndereceği yiğitleri olsun istedi halam
Cepheden dönen şehitleri olsun istedi halam

Allahım
Ahirette tadacak mı bu güneş lezzeti halam
Cennette silinir dağ olsa da hüzün
Bu özleme kayıtsız kalmazsın yücesin Allahım
Halam ahirete de taşıyacaktır bu hüznü...asil bir hüzün bu
Cepheden dönen şehitleri olsun istedi halam

Halamın da çocuğu olsaydı
Küp küp altınlardan kıymetli olurdu
Mezarına çiçek dikseydi...
Koştum mezarına halamın her bayram
Öz çocuğu gibi
Çiçek olmak için
Cepheden dönen şehitleri olsun istedi halam