Hakkari'nin Yitik Çığlığı

Haydar Güner
180

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Hakkari'nin Yitik Çığlığı

Gece yarısının sessizliğinde,
Türkiye’nin en uç köşesinde,
sınırın kıyısında sarsıldı toprak,
7.2 büyüklüğünde bir yıkım,
Hakkâri, uykusunda titredi.

Sadece sayılar değil,
2514 yürek sustu,
binlerce ev yıkıldı,
taşlar altında hayatlar dondu,
yolunu kaybetti karanlıkta.

İran sınırından esen rüzgârlar,
taşındı acıyı,
dillerden düşmedi o gece,
yıkımın sessiz şarkısı.

Ama o karanlığın içinde,
her enkaz altında,
bir umut saklıydı,
direnişin, yeniden doğuşun.

Haydar Güner
Kayıt Tarihi : 17.8.2025 18:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


7 Mayıs 1930… Gece yarısı 00.34. Hakkâri’nin en ücra köylerinde herkes derin uykudaydı. Karanlığı delen tek şey, köpeklerin arada sırada havlaması ve sınırın ötesinden esen serin rüzgârdı. Birden yerin altından uğultu yükseldi. Önce ince bir sızı gibi, sonra gövdesinden kopan bir gürültüyle sallandı toprak. 7.2 büyüklüğünde, dağları bile yerinden oynatan bir sarsıntıydı bu. Evler birkaç nefeste çöktü, taş duvarlar karanlığa karıştı. O gece 2514 can, sessizce toprağa karıştı. Bir annenin ninnisi yarıda kaldı, bir çocuğun rüyası sonsuza dek sustu. Binlerce ev, binlerce hayat enkazın altında dondu. Sabaha kadar köylüler çıplak elleriyle taş kaldırdı, kulakları yıkıntıların altından gelen en ufak nefeste. Kimi bir ses buldu, kimi sadece sessizliği. Sınırın öte yakasından esen rüzgâr bile ağıt taşıdı. İran’dan, Hakkâri’den, her iki yandan da aynı çığlık yankılandı: toprağın sesi, insanın acısıyla birleşti. Ama o gecenin en ağır karanlığında bile bir kıvılcım vardı. Enkazın altından çıkarılan her çocuk, her yaşlı, yeniden doğuşun kanıtı gibiydi. Hakkâri, yaralarını sardı; taş üstüne taş koydu, hayatı yeniden kurdu. Çünkü insanlar biliyordu: yıkımlar unutulmaz, ama her yıkımın altında saklı duran bir umut vardır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!