Hakka Bakan İncidir Gönül,Zat-ı Hakkın V ...

Hakka bakan incidir gönül
İsme,müsemmaya mazhardır gönül
Bir şahin bir Anka kuşudur gönül
Zat-ı Hakkın varlığıdır gönül
H.Fehmi Kumanlıoğlu

Gönül,(kalp) hakkında ciltlerle kitaplar yazılsa yine de anlatılarak bitirilemeyecek kadar hayret-i
şayan gizemli soyut bir varlıktır.Hz.Peygamberimiz; Vücutta bir et parçası vardır o düzgün oldu
mu bütün vücut organları sağlıklı ve düzgün çalışır,o bozuldu mu bütün vücut organları bozulur,
dikkat ediniz o kalptir.buyurmuştur.Fakat,kalp yada gönül derken yürek denilen et parçası kast edilmez.Kalpte bir nokta vardır,süveyda-yı kalp denilmiştir buna bu nokta sonsuzluğa açılan
pencere yada kapı gibidir.Allahu Teala bir kutsi hadiste
”Ben insanın sırrıyım,insan da benim sırrımdır.buyurmuştur.
O’na,izafi ruh da denir.Alemlerin Rabbi olan yüce Allah ademi yarattığında ona ruhundan ruh üflemiş,onu kendine halife seçmiş,adını en şerefli burca yüceltmiş,Hz.Muhammed’in şahsında adıyla Ademin adını birlikte yazmış,böyle anılmasını irade buyurmuştur.Adem denilen yokluk
aynasında tecelli eden esma ve sıfatlarıyla zatıyla Hak Teala’dır.Güneşin huzmeleri her evin penceresinde zuhur eder,o huzmeler,şualar güneşten ayrı düşünülemez,ama her ışık güneşi temsil etse de güneşin kendisi değildir.Ademde tecelli eden Haktır,Hak Allah’ın bir sıfatıdır.
Ama,bizatihi kendisi değil.Bu tasavvufun en zor anlaşılan ve kavranan konusudur.İyi anlamak,mütalaa etmek gerekir.Allahu Teala kainat ve içindekilerin oluşturduğu tüm bu gölge varlığı yine kendi varlığından yaratmıştır.Ayrıca,Allah-u Teala zahirdir,onu dışarıdan örtecek hiçbir perde
yoktur fakat zuhurunun şiddetinden gözler onu göremez.demiştir tasavvuf ehli.Aslında var olan sadece lahut alemi,yani mutlak gayb alemidir; ceberut yani ruhlar alemi lahutun,melekut alemi ceberutun,mülk alemi ise melekut aleminin aynasıdır.M.Arabi Hz.leri; Bu dört alemi iç içe dört deryaya benzetmiştir.Lahut deryanının coşup taşmasıyla,ceberut,ceberut un coşup taşmasıyla melekut,melekutun coşup taşmasıyla mülk alemi zuhura gelir.Yani,yüce Allah’ın tecellisiyle bu alem her an var olur,yok olur,sonra yeniden var olur.Yani,yüce Allah üç alemde varlığı yok eder,lahut alemine
döner.Bu yaratma,yada zuhura gelme her an sürekli devam edip gider.Hakikat ehli,”Allahu Teala bu alemden zuhurunu bir an çekecek olsa alem bir anda yokluğa giderdi.
H.Fehmi KUMANLIOĞLU efendi yukarıda verilen dizelerde,gönlü tarif ederken Eşsiz,bulunmaz bir inciye benzetmiştir.M.Arabi Hz.leri cümle gönül öyle bir yüzüktür ki cümle alem o yüzüğün halkası içinde yer alır,bende o yüzüğün kaşıyım.şeklinde gönlü tarif etmiştir.Mevlana Hakkı gösteren bir
aynaya benzetmiş,Yunus EMRE gönlü (Çalap) ’ın yani yüce sultanın tahtına benzetmiş,gönlün o sultanın gönle nazar ettiğini,gönül yıkanın iki cihan bedbahtı olduğunu söylemiştir.Hepsi doğrudur,ama sadece gönlün bir yönünü tarif etmişler,gönlü tafsilatıyla anlatmaya kimseye izin verilmemiş
yada gücü yetmemiştir.İsme,müsemmaya mazhardır gönül derken ilahi esmaya,sıfata,zata mazhar olma yönünü vurguluyor,Hakka doğru uçan bir şahin,yada kaf dağı ardındaki padişahı görüp can veren efsanevi Zümrüdü Anka kuşuna benzetiyor gönlü,Bütün bu tariflerle lafı uzattık dolandırdık,aslında Hakkın zati varlığı ta kendisidir gönül buyuruyor.
Gönül Hakkın insandaki tecellisidir diyoruz bizde.Kainattaki her şey ondandır,O’dur diyemeyiz.AllahuTeala,evveldir,ahirdir,zahirdir,batındır.
O,zaman ve mekan kayıtlarıyla tek bir halde kalmaz ki onu
haşa teşbih edelim.Gayb da gizli bir Ehadiyet suretindedir ama o halde de kalmaz.Bu konuda ayet;
“O her an yeni bir yaratışta,yeni bir şendedir.
Niyazi MISRİ Hz.lerinin aşağıdaki dizeleri yukarıda bahsettiğimiz aynı hakikati anlatır.