İçimdeki senli ezgileri susturdun gitmeliyim dediğinde…gidiyorum dediğinde suskunluğa mahkum ettin…
Kelimeler boğazımda düğümlendi …soluksuzluğuma yenildim…buz tuttu sensizliğim…
Gidişine hazır değildi bu yürek depremler yaşattın… giderken bir bedevi gibi çölün ortasında bıraktın sana susamışlığımı…pusulasız kaldım..
Sen gidiyordun sokak çocukları gözyaşlarıyla gidişini seyrediyordu …bu gidiş sana hiç yakışmıyordu…onurlu olmalıydı gidişin bile…Ay kanıyordu bu gece oluk oluk akıtıyordu kanını geceye…
Ağlayan bir çocuktum …gözyaşlarım mısralar halinde sana akıyordu …gidişine
Sen gidiyordun sokak lambaları karanlığa mahkum ediyordu şehrimi…
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,