Veda et soluk renklerine ışıkların
Kendini yaşadıkça zaman içine akar ılık bir ölüm
İçinden çıkılmaz artık o şehirlerin
ruhuna karışır birazda günahlar
Yanlızlığa ait sessizlikleri biriktirip bir solukta harcarsın hepsini gerçek dışı suretlerde
Ruhumda bir nehir artık gözlerin akıntılarında zamanın boğulduğu
Yığılıp kalmış zaman sensizliğin üstünde
Yaşamıyorum bu anı yapayanlız duvarlar emiyor sözlerimi
Bir kapı aralasam gece giriverecek içeri
Sen diyorum sessizce sesim korkutuyor sessizliği
Tam zamanı çıkıp yok olmanın
Değmiyor yada değdiremiyorum yaşamı ruhuma
Rüzgarla konuşmak gibi yağmura susmak
hep umutlu olmak gibi sesinde açmış çiçeklere dokunmak
en derinde kıpırdayan herşeyin sana ait olduğunu bilmekYaşamın ürkütücü gizi başından anlatır sonunda zaten yanlız ölür insan peki kendi ellerinle ruhuma kazıdığın her bir an anlatmıyormu zamandan üstün olduğumuzu
Bazen kendini bir insanda ararsın kendini bulamadığın sen bir başka seni yarattığın o insanda ancak hayaldir
Bazen gözleri insandan öte bir yağmur damlasını andırır dokunduğunda parmaklarından süzülen bir damla
güleceğini bilsen kendini bile yok edersin zaten her gülüşü biraz son verir sana
Sıradan mutlulukları biriktirip sıra dışı hüzünler
elde ettim deneyler yaptım
gök yüzünü yudumladı bir gece ruhum
yalan sözleriyle süslediler gecemi
habersizce kaçıp gidiyordum çoğu zaman
sadece duyduklarına inananların yanından
Ölü ışıklar içinde yüzüyor solgun karanlıklar
Uykusu var gecenin bulutlara yaslamış başını
Sana doğru akıyor zaman bir girip bir çıkıyor ruhuna
sersem bir düş görmüş gibiyiz
Anlamsız bir bakış ve bir sessizlik tüm sahip olduğumuz bu
Ne kadarını elime alabilirsem baskışlarının hepsi benimle gelecek
Ölümü bir kağıda yazar sonra kağıdı yakıp külleriyle sevişirdim
ölüm bu olsa gerek diye gülümserdim üstüne
biraz konuşup geceyle, sen biraz daha öldür diye beni en umutsuz halimi getirirdim sana
içimi acıtan herşeyi içimden attım öyle boş kaldı ki içim
her şey acıtanmış aslında
tüm şehri boşluğa itip tüm suçu yaşama nasıl atarsa zaman
Kapat gözlerini bakışların rüzgara çarpıp yere düşüyor
Buluruz kendimizi içimizdeyiz nasılsa
Gece gündüze ulaşmasa nasılsa zamanda bir yerde ölüm
Bakışlarındadır tüm düşlerim
Gözlerini dinledim sonsuz uykumda her uyandığımda susacaktın biliyordum hiç uyanmadım
Açılır bulutlar gökyüzünü sergiler
Süzülürken karanlık gökyüzünün üstüne
Ben gözlerinden izliyorum herşeyi
Geceye dair tüm düşleri görüyorum
SENSİZKEN BEN AY IŞIĞINDAN İZLİYORUM SENİ...
Kapladığında karanlık tüm bulutları
Şu zamanın sancılı anlarında yaşamın yitirilmiş mutlulukları
birazda kendim için dediğim kelimelerle çarpışır
birazda senin olsun bu düşüş birazda kelimesiyle bir dilek dilediğimin farkındayım
kimse sahiplenmez düşüşü düşmeyi izlemeye kaçarken düşüp kaybolan çok insan görmedim fakat insanı göstermeden düşüren bir zaman tanıyorum saatlerden
hep yalanla var edince yaşamı insanlıkk doğruya oyunu bitirmek kalır
her şiir sağlığını bozar ruhların yalan söylesede dudakların gördüğünde gerçeği yabancılık çekmesin diye gözlerin
Döndürüyor başımı sonbahar
Unutulmuş hüznü zamanın ayaklanmış
Çok uzakta olmasa gerek yağmur
Kokusu geliyor damlaların
Yaprakları dökülmüş ağaçların kuşlar üşüyor
Nasıl bir düş bu uyandıkça başlıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!