Yetmez her tafsilâtına hezâran lûgâtım,
Bürüdüğün gönüle sahibim ben ve hayatım.
Yüzüme çarpan ayazla okşar beni sadakatin,
Bitmez,yetmez anlatmak seni nev-bahara.
Veremez dil-i nâ-şâdım sana odâ-i âfîr,
Delemez zişt dolu sûretim toprağın haddini.
Rikkât-i rûhun üflese tenime dâimi kör sâflığınla,
Yolumu dâhi sormam sen varken hâşâ sonbahara.
İsmini taşlara kazırım köle bile etseler hele,
Destan yazarım kamçı bile vursalar hele.
Tüm kutsalları asarım şaşmaz tâbımla,
Tanrılar bile değemez arşıma gidersem senle engin bahara.
Bilmezler velhâsıl senin içün mücessesemi,
Anlamazlar ilk fasıl giryânımı sana adadığımı.
Göremez rûhum senden sonrası olanı,
Yeminim taş gibidir metânetli sen veş yâr olana.
Şîr yazarsam senden başka yâra,
Dilim açılırsa senden öte varlığa,
Adımlarım kayarsa öbür sana,
Assınlar beni Mesih'in çarmıhında aksâ.
Bil ki sensiz neyleyem bu yalnızlıkta,
Sanma ki cefâm bol başkasına bu sızıntıda.
Temas dâhi edemen sen olmayan tene,
Temâşâ dâhi eyleyemen senden başka giryâna.
Bil ki eyledim bu günâhı koynumda,
Yaklaştım bir adım ziyâde ânest-ü nârâ.
Değil isem dâd-âver hâkkına nitekim,
Kabzeyle beni bir çırpıda nigeh-fürûzunla.
Kayıt Tarihi : 21.12.2024 17:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!