Senelerce hor ve hakir bakılmış.
Çile makamında yanıp yakılmış.
Göz ardı edilmiş, itilip kakılmış.
Hak ettiği yerde değil ki Bitlis.
Dinmez sızıdır ruhlarda yarası.
Bir türlü gitmiyor bahtının karası.
Sanki felek ile bozulmuş arası.
Talihin, şansın dönmez mi Bitlis?
İşszlikten gurbete gider gençler.
Gurbette kırılır şevk ve dirençler.
Yüz yıldır aynı senaryo, aynı skeçler.
Acep bahtın döner mi Bitlis?
Seçim öncesi verilir sözler.
Sonrasında yol bekler gözler.
Halkın bağrına düşüyor közler.
Ne zaman şad olup gülecek Bitlis?
İnsanlar kahvede işsiz oturur.
Çaresizce elini yüzüne vurur.
Değişmez kaide ve kural budur.
Hep böyle mi kalacak Bitlis?
Gelen giden kadir kıymet bilmemiş.
Kentin göz yaşına sarılıp silmemiş.
Sahipsizlik rüzgarı asla dinmemiş.
Elbet hak ettiği yere gelecek Bitlis.
Bin yıllık kadim kent, kutlu toprak.
Hiç olur mu böyle çorak ve kurak?
Sıkılınca hepimiz için son durak.
Baba, ata yurdudur güzel Bitlis.
Türkiye'nin en eski illerinden biri.
Nasıl olur da böyle kalıyor geri?
Almalı bu ülkede hak ettiği yeri.
Adından sıkça söz ettirmeli Bitlis.
Esnafın yüzü gülmez kan ağlar.
Cepten yer, sermayeye bel bağlar.
Hazıra dayanmaz sıralı dağlar.
Atıp tutmak kolay beyler, ağalar.
Böyle mi olmalı Kadim Kent Bitlis?
Kayıt Tarihi : 16.9.2020 22:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!