Hafızanın Ağırlığı

Gelirken gittiğim dağlardan
Dağlardan giderken denizlere geldiğim yollar
Yazı güzel yazı ılık ve yaban
Seni seviyorum der gibi umutsuzluktan
Sarıldığım ağaçlar kadar alacalı
Naif bir yalan

Yalan işte susuzluktan kondu omuzuma
Hatırlamamak için kafamı çevirmediğim
Ama varlığını köpekler gibi bildiğim
Vazgeçemediğim bir acı turşu karnı dolu ve patlıcandan

Kalk gidelim dese biri şurdan
İçimi titretse mayısın sıcağı savruk rüzgarı
Yine ateş böceklerini görebilsem uyumadan
Gözümü doğanın göbeğinde açsam
İçim yanmış gibi susuzluktan birde
Uyanınca bir uykuluk hasretine sarılsam
Hayaller hayaller
Günün ilk ışığı kadar keskindir diyorsun
Hayat hadi be ordan