hüznün engininde kağıttan gemiler
ufkun gerisinde aşk kesiği rüzgârlar
gün boyu keder dalgalarını ırgalayan mevsim
senin adın - güneş yutan dev- olsun
gündelikçi bulutların deviniminde gri gözyaşları
aman! boşver yine de...
tüm çiçekleri dilinin ucunda ki tükürükle sula
karınca şatolarını yık kirpiklerinle savur
üfür çıplak dallardan kelebek tozluklarını
meyve bahçelerini çürük yapraklarınla ti- ye al
dağların şapkalarında gezinen yıldızları yere indir
gümüş gözlü kardelenleri sustur
gölgesinde kir biriktirmiş, şafağın ellerini yıka
et sinekleri üşüşmesin toprağın kangren yarıklarına
ille de! kan kokmasın ortalık
.......
sonbaharın küfçül nefesinden değil
en çok yaşayan ölülerden daralır ruhum
onların gözleri iplik ipliktir...
bilirsin göğe merdiven dokur hasetçi yanları
ayın aydınlık değil, hep karanlık yüzünü çevirirler- ki
yeryüzüne inen melekler metropol çukurlarına düşsünler
of ki! ... of!
b-u-n-a(L) -d-ı-m
istersen ez geç del geç
(ya da es geç)
neyse ne!
yoruldum " ali cengiz oyunlarından"
cübbesi kendinden büyük, umudu talan hayat
şimdi sadece sessizlik...
tek arzum
kırçıl kuyruğunu topaç gibi sağa sola sallayan
haylaz bir tekirin gözbebeğinde u y u m a k
her taraf yemyeşil...
21/09/2012
eylülgüncesiyanıkesenrüzgârlar
Kayıt Tarihi : 19.1.2014 12:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!