Benim akşamlarım sancılı başlar
Oturmaz yerine bir türlü taşlar
Değişir iklimler, sert olur kışlar
Donar gönül kuşum dalında kalır
Benim akşamıma ay perde çeker
Gerçek asılı kaldı burcunda bir kalenin
Gelenin keyfi için sıvadılar kolları
Aldanma yaltağına şimdi ona gülenin
Çok zaman kesişmişti giden ile yolları
Türkçem
Düşüncemsin, duyarlığım, benliğim
Kıta kıta, ülke ülke dil Türkçem
Kimliğimsin, içtenliğim, yüreğim
Gönül sazım türkü türkü tel Türkçem
Gakgoş kim mi gardaş? Nasıl söylesem
Güzellik timsali, adamın hası
Onda ne cevherler saklı bir bilsen
Yürek yürek iyilik, sevgi membası
Hoşgörü kanında ezelden beri
Bir ucu uzuyor Hazar Dağı’na
Yayılmış gitmiş taa Gezin bağına
Bindin mi şöyle küçük bir kayığına
Seyrine doyulmaz Hazar Gölü’nün
Bazen yaslı gibi sessizce durur
Yıllar mı eskidi, ben mi yaşlandım?
Gökteki yıldızlar soluyor şimdi
İçimden boşluğa asıldı zaman,
Gün tükendi; akşam oluyor şimdi.
Sebep canda saklı,can bu konakta
Ana gardaş deyin bana,
Çıra gibi yanayım mı?
Dalımıza kondu baykuş,
Sözlerine kanayım mı?
Sevdamı veremem yele.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!