HADDİMİZİ BİLELİM
Yükseklerde uçmayıp birazcık alçalmalı,
Bu mübarek günlerden bol bol feyiz almalı,
Bir yoksul kapısını yardım için çalmalı,
Hep beraber ağlayıp, hep beraber gülelim,
Çizmeyi aşmayarak haddimizi bilelim.
Değerlendirmek lazım her dakika, her anı,
Güneydoğu kan ağlar, yok terörün amanı,
Zaman, dostluk-kardeşlik, zaman birlik zamanı,
Bir şehit ailenin gözyaşını silelim,
Çizmeyi aşmayarak haddimizi bilelim.
Vazifenizse şayet, o işlere karışın,
Hayırda, hasenatta yorulmadan yarışın,
Küskünlük de ne imiş, sarılın ve barışın,
Ekmeği bölüşürken eşit eşit dilelim,
Çizmeyi aşmayarak haddimizi bilelim.
(EKİM 2006)
Sezayi TuğlaKayıt Tarihi : 30.10.2012 14:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ÇİZMEYİ AŞANLAR ? Ne hikmetse bazıları “çizme aşmayı” kendilerine meslek edinmişler adeta. Söylemleriyle, tavır ve davranışlarıyla çizmeyi aşarlar. Bu çizme aşmada amaçlar farklı farklı olabilir. Birileri sırf gösteriş için, birileri gündeme gelmek için, birileri kaos ortamı oluşturmak için, birileri de plânlı bir şekilde düğmeye basarak mesaj vermek için çizmeyi aşarlar. Papa ve paşa gibi ağzından çıkanı kulağı duymayan “aymaz” çizmeyi aşanlar da var. Hepsinin kendine göre az-çok bazı çıkarları vardır mutlaka. Bunlar, birilerinin piyonları veya emir kullarıdır genellikle. Ben, “çizmeyi aşma” deyiminden de biraz bahsetmek istiyorum; Bir ressam, yeni sergisini açmıştır. Davetliler oldukça kalabalıktır. Hayran hayran resimlere bakan enteller zaman zaman eleştiriler de yaparlar. Çizmeli bir süvari resmi önünde, eleştirel bir pozisyonda duran adam resimde kusur bulmaya çalışır. O sırada adamın yanına gelen ressam, resmi beğenip beğenmediğini sorar ukalamıza. Adam, çizmelerin hatalı resmedildiğini söyler, peşinden resimdeki diğer kusurlara geçer. Ressam, diğer davetlilerin yanında bozulmak istemediğinden, kısa yoldan işi bitirmeye çalışır ve adama sorar: —Af edersiniz beyefendi, sizin mesleğiniz nedir? —Ben çizmeciyim efendim. “O halde, lütfen çizmeyi aşmayın.” Diyerek muhatabını susturur ressam. Ülkemizde ne hikmetse çizmeyi aşanlar o kadar çok ki, üzerine vazife olan da, olmayan da burnunu bazı işlere sokuyor. Herkes haddini bilerek vazifesini yapmalı. Birileri kalkıp bazılarını pohpohlar. Onlar da kendilerini özel görevlendirilmiş kurtarıcı zannederler. Memleket batıyormuş da bunlar kurtaracak. İnsan bu kadar aymaz olamaz. Zavallı Yalancı pehlivanlar. Ahh, perde arkasındaki kukla oynatıcıları bir görebilseler, belki piyonluktan kurtulurlar. Ama hayır, bu piyonlar oynatılmayı sevdikleri müddetçe kuklalıktan kurtulamazlar. Çözüm, çizmeyi aşmayarak birilerinin piyonu olmamakla mümkün olur. Kuklaları ancak bu şekilde etkisiz kılabiliriz.
![Sezayi Tuğla](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/10/30/haddimizi-bilelim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!