Kazancı karı masrafını düştükten sonra yekunu kurtarnaz, ettiğin tuttuğun işlediğin insanlık yaşama zahmetine değmez diye, hayatın akışını gelişini gidişini çökük çürük yıkık kof köhnelere kurup radarlayarak söndür gitsin hayatın ve dünyanın çırasını kafasına kıyak kontrolü temposu talimi tezahüratı taraması hiç bitmeyen karmaşa ve çatışmaların travma trafikli leh ve aleyhinden sökünüp her durumun uyar ayarına hucum eden artısı eksisi gayet kaypak oynak kayıtsız nötürken karambol batış kaçınılmaz bitiş mutlaka ören virandır..
Böylesi bozuk yapılı kişiliksizliktir, halini haysiyetini önemseyip umursamaz, muhataba bahisi değerden saymazsın, saymadığın kadar da topuğunda dibinde gölgende büzülür bulaşır bükülür kıvranır dolanır ve dolaşır senden yumuşak yüz buluncaya kadar sürünür depinir düşük çaplı prototip profil.
Edemez dayanamaz dizin topuğundaki dolaşımın ricası minnetine insan seviyesinden saydığın bildiğin inandığın itibara ilişkin ve hatıra muhabbet mevzu kurarsın ; çeker eşdelerliliğin onuruna çıkarır kabul edersin , bu sefer de tepene çıkar haddini seviyesini aşar sanki senmişsin de dengesi bozuk çapı ekseni düşük gibisine yapısındaki bozukluğu değişemeyen tavır tutum yaklaşımlarla kendi yerini seninle takas etmenin kirini pisini rezaletini ve kepazeliğini sana yapıp yazmaya kalkışır.
Yüksekliği yönü pusulası ve dernliği bilinmeyen başıboş birdenbire ve azmış çıldırmış kendi haline terk bir hız yoğunluğuyla beton sertliği boşluğa serbest düşüşlerden dibe çakılarak kurtulup hayatta kalmanın kanatlı kuş bile olsa ne imkanı vardır ne mümkünü. Bu sebeple birden bire kontrolünü dirliğini varlığını düzenini kaybetmiş köy boşalmaları aynı hız ve başıboş terke teslim yoğunlukla hiçbir. hazırlığı olmayan kentlere dolup taşması içine dışına kaçak insan göçleri dolup biriktikçe stoklanmış sorunlar yığınağının ne etse içünden kolay kolay sağ -salim çıkılamayan kaçınılmaz davetini çıkarırdı.
Çünkü parlaklığı yalan yanlışa fışkırıp püsküren renk bulaşıkları insanı tümüyle histen duygudan soğutup körelttiği gibi, birbirine bakan aynalar da sanki içinde kaybolan her varlığa sonsuz derinliği gösterircesine kapısı çıkışını bulamayan kilitli ve saydam tutsaklığın hücre evi gibidir. Tıpkı birbirine yan düz keskin kenardan köşeden dipten tavandan kirli gürültülü içinden ölmedikçe çıkılmayan sırf labirent dolaşıp bakışarak aynısının aynası beton kentler misali.
Hal böyle olunca gerisinde kaldığı tüm ihanet ihmal ve yetersizlikleri yatay dikey bükey kovulmuş kaçak düşüşler yığınağı içerden çıkışı olmayan tutsağa aynı hız ve yoğunlukla yaşadığı hayatı durmaksızın herkes herkese zehirleyip zıkkım eden sonsuz sınırsız kavga nizah ayrışma kin nefret çatışma yozlaşma bencillik hırs yarış fitne hiddet şiddet kışkırtıp kundaklayarak, sanatı edebiyatı sineması ilgisi müziği medyası mercisi makamı iletişimi siyaseti hedeflediği avına yönelik kurulu kapan gibi günboyu sarsıntısı hiç bitmeyen şiddet sarmalından pisiko krıminel şiddet dehşet vahşet işledi aşıladı. Bugüne kadar da bir kere bu afyon ve alışkanlık aşılamalı kapana giren gününü dününü aklını özgürlüğünü vicdanını duygusunu düşüncesini ve tüm insanlığını hepten zehirlenip şaşıran toplumsal beton bağımlısı yatalak kent tutsaklığı bozuluştan sağ çıkan ne oldu, ne duyuldu , ne de görüldü. Kendinden kaçak çarpıklıkta yaşadığı hayata ve insanlığa korkunç yılma sinme soğuma yozlaşma çürüme ayrışmalarla yabancılaşarak hız ve nefes kesen aynısının aynası bataklığıysa, bütün gün aklına alışkanlığına yoz ve popüler kültürleme işeyip sidikleyen ilimden sağlığa medyadan sanata spordan sergiden fuara sinemaya trafikten canavara magazinden modaya siyasetten müziğe algı ve iletişim kaynakları işledikleri tecavüze tüm ara ve ana maddeleriyle yataklık etti.
Yani ömrünün son günüyle ecel saati arasında çatır çutur gidip gelip , yolu yönü sözü sebatı belirsiz gacur gucurdayan hayatın yaşam yorgunu ve zembereği boşalmış akıl sır ermez mantık dışı sapır supur intihar saati gibidir tekil çoğul harabe durum.
Güzel dünyalara dönüp dolaşıp sevgi saygı sorumluluk akıl vicdan bilgi ilgiyle eken biçen olmadıktan sonraki durumdur bahse konu harabe, edemediği emeklerin hasadını hissesini paylaşarak doyup kanadıkça yeterlilik özgüven farkındalığı artan insanı doğup büyütüp gelişemeyen.
Ki o sayede insanın şükre itibara özü esası kaynaklık etmiş özgün kişiliği ve özgür iradesiyle donanmış olgunlaşmış kendini kazanır. Hüzünle acıyla üzüntüyle derde batmış sorunlarla çekişen boğuşa açmaz çıkmazdaysa, tüm yaşamsal ihtiyaçları geçimsiz dirliksizleri aktarıp kıvranan karşılığı yokluğun aç yoksun ayaz susuzlupundan hayatını anlamlandıramadığı karşılanmamış gelişmemiş cevabı hep zavallılığa kalan bıkkın bezgin mutsuz memnuniyetsiz bezginliğini kahırla lanetle eksik muhtaç gereksiz değersizler birikimine toplanıp, hiçlikle eşleşen isyandan başka seçeneği olmamanın beklemesine koyar ;kaybettikçe çıldırıp hırçınlaşan ve kaybedesi gelen kumar döngüsü gibi ne kendini ne hayatını şükürle yad edemez.
Çünkü güzel günlerde heryer ve herşey kendi evindedir.
Nefeskesici bir an , eşsiz doyumsuz güzelliklerin ömür törpüsü ve bedeli ne olursa olsun merakıyla arzusuyla hazzıyla ilgisiyle sevinciyle kederiyle duygusuyla neşesiyle uyanmış yaşama heveslerinin ana yurdudur Hayat. Buna dursam mı gitsem mi sevsem mi sevmesem mi olsam mı olmasam mı yaşasam mı ölsem mi kayıtsızlık ve kararsızlığına donup kalmaya ne tahammülü vardır hayatın ne de özel torpili. İkircikli kuşkulu çelişkide ve beklemede kalan herşeye gecikerek dengini ve zamanını tutturamamaktan askıya alınır ve eldeki olan tüm değer kıymetleri yitirmeye mahkumdur.
Bu yüzden hiç bir erteye ihmale kıskaca kör şartlanmaya , peşin hükümlü kin nefret topraklamaya, yoz kişilik aşılamalarına, kul köleliğe yatkın alışkanlık afyonlamalarına, güdümlü algı fikir dolaşım ve akıl tohumlamalarına bağlı ve bağımlı kalmaksızın öz benliğiyle duyup düşünüp sevgi saygı esaslı ufku geniş utkusu yaşama sevğnciyle davranarak yaşamslı insan .
Aşk sevgi onur itibar inanç ve diğer insan değerleri hangi adla anılıp plakalanırsa planlansın projelendiği yapaylıkta hiç bir zaman esas nitelikli gerçekliği olmadıkça gramını aşamayan kütleyi haramın, yanlış yalanın, talan vurgunun ,zulümün zalimin değiştirici çalıştırıcı dönüştürücü kur döviz piyasa poz rol icap icat mal ürün tezgah aracı olmaktan kendini asla kurtaramaz.
Luzumsuz ve haddini aşkın aşırılıkla israf ve istif manyaklığı buradaki en azılı sömürgendir haydut harami karaktersizliğidir , öyledir ki hayatıın ve insanın denge durumunu kökten esastan bozan.
Burası elektron nötron ve proton levhalı, camekan şehri kule binalı, vinç kaldırımlı , şekere bağlı tasmalı mutluluk hormonu karmakarışık mükaafat müdavimli ve sallantısı sarsıntısı içten yanıp püskürtmeli ve ödülünü komutunu tapındığı sahibinden almadıkça yerinden kımıldamayan güdümlere bağlı doldukça har hur hır gür yazdığını kendiliğinden silen toplum yutucu parlak ışılak panosudur;ve her saniyesi diğerini tutmayan deplek düplek akışkanlıkla gizli zamir ve geniş kaplamalı ambalaj boyalı reklam aralığı insan oynar yazışır ve hemen ıralarda bir yerde..:
Satır aralığına önü arkası nedeni sonucu karışık ve muğlak,sönmüş büzülmüş pörsümüş ve kıskıvrak edilmiş sözsüz kavramsız özne ve nesnesizlikler gibi fiyakasından geçilmeyen kuru gürültülerle insanına dingilsiz direksiyonsuz fink kazzığı atan finans itibarlı sanat - edebiyata ilaveten ekli ; ve her replik arası uyuşturarak uçurup herşeyin önünü sonunu çilekeşliğe bağlayan; ve oynattığı rol kesicileriyle yaşanılan her ne olup bitmekteyse' herkesin doğrusu kendine' dövizli serbest piyasa doğmatik felsefesini kendine dalıp giden insan aklına ruhuna ve bakış açılarına yedirip yutturan donuk, sabit, cansız, monoton, mutsuz, kahır yüklü,kısır döngülü, kendine hapis, sürekli yenik, sureti azap, ilgisi gazap, durulu davranışı kendinden ve dünyadan uzak, dilsiz, yüzü hiç gülmeyen tüm yaşama heyecanlarını ve katılımcı cesaretini yitirmiş içe kapanık, depresif , üzgün, bitik, bozuk, duygusal çöküntü harabesi ve melankoli hevamlısı Çin ve İran akıntı-çalıntılı ve bol serbest piyasa ödüllü beton kent tarifine güncel sinema sahtekarlığına; paldır güldür güldürler ekleyip avlanmış ahmak yerine konulan insan yığınlarını kendini herşeye soyutlaştıran özgün yaşam ve özgüvenli kişilik özgür hayat gerçekliğinden uzak ve kopuk soytarı kurgusu çarşı pazar haydut harami maskeli simsiyah kahkahalara boğulmuş tersten baktıran aykırılığı; ve tahsilatı muhteşem zavallılıkları süsleyip giydirmekte.
Böylece ruhunu çoktan teslim ettiği gözsüz izansız kolsuz hayalsiz durumsuz duyarsız yoksun çaresiz yoz ve yıkım kültürleşmesine adanmış olup da, cesaretini duygusunu düşüncesini fikrini özünü sözünü onurunu ilgisini hevesini heyecanını durmuş donmuş kirli ve kiralık yatırımların ara ana ve ham maddeciliğine hükümsüz kılmak devşirmeli Tanzimat, Tanzimat'tan devşirmeli İkinci Yeni , İkinci Yeni' den de bugünün serbest rekabetçi ve aynasının aynısını kök hücrelerini kanatıp doğurtarak güncel değişip dönen edebiyat sanat mezarlığı gibiydi.
Orda evvel ve itibaren Cemal Safi , Ahmet Selçuk İlkan, Yusuf Hayaloğlu, Abdurrahim Karakoç, Cemal Süreyya, Turgut Uyar, Ece Ayhan, Erdem Bayazıt, Cahit Zafiroğlu, Murathan Mungan Atilla İlhan gibi vesaireler Nazım - Necip sabit düşüşlü betonlaşmasına imal ve imar edilerek aynadının aynısıyla ve eşit karmakaxrışımıyka hayran kitlesine ve toplumuna enjekte edildi.
Eğer öğretisinde terbiyesinde eziyeti çileyi ezilmişliği çaresizliği zavallılığı muhtacı hayatın ana ve vazgeçilmezi buyuruyorsa, kesinlikle ve esaslıca sanayidinden ürünlü bilim teknoloji elinden geçerek patent onayını alıp piyasasını bulmuş kalpazanlık hurafe yapma yıkım hinlik hainlik dalavereciliğidir ve dinse bile sahte simyacı kimyacı bozulmuşluğun çarşı bazar afiş ve etiketidir.
Düşüşü belli olmayan yere ve dibe çakılışlar sonucu çıkılı yok beton şehirler ve aynasının aynısı insan üretmekten başka merakı ve meramı olmamanın serbest piyasa savrumları neticesinde kaderini yuro- dolara, kederini Trump' tan sonra aynasının aynısı BİDEN soygun sömürü profiline bakınıp didinip bağlanmakla , umarız ve dileriz ki bu küresel global bataklık sineğinin bundan şimdisine evvel sevgili ülkemize yönelik hınç ve öfke buyuran tehditlerine maruz muhataplaşarak petrol kuyuları başına tırlar dolusu silahlandırılmış PEKAKA devlet kurulumu açılış masasına ; ve Cia Mossad örgütlenmeli Fethul-Metal kiralık katilliğiyle yeniden iktidar dönüşüm bölüşüm masasına anlaşıp uyuşmak için vaziyet alınıp oturulmaz.
Kasım / 20
Kayıt Tarihi : 11.11.2020 15:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!