Dönüp şöyle bir geçmişe baktığında
Yaşananların bir muhasebesi olmalı
Hala çırpınıyorsak hayat'ın batağında
Önce kişi kendi kendini sorgulamalı
Koyduğun taşlar yerine oturmuyorsa
Her gelen gün gidenleri aratıyor
Gidene mi yanam gelene mi alışayım
Felek vuruyor hayat ağlatıyor
Hayata mı yanam feleğe mi alışayım
Gitgide çemberimiz hep daralıyor
Sormayın sebebini yoktu hiç bir neden
Ne savaştan çıktım ne muharebe'den
Kan revan içindeki gördüğün beden
Sözde dost'un el'i beni böyle yaraladı
Onunla mutluluğun hayal'ini kurdum
Kaderse bu lanet olsun bu yazıya
Gece gündüz bomba yağar Gazze'ye
Yazık çocuklara yazık emmi teyzeye
Vurmayın zalimler günahsız bebelere
İnsan hakları diyerek nutuk atanlar
Başım dumanlı yine canım sıkılıyor
Arabistanda kalemiz yıkılıyor
Geri kalmış ülkeler bize çalım atıyor
Örgütler hergün bayrağımızı yakıyor
Sorun hele beyler ne diyor
Karar verdim bam teline dokunacağım
Durmadan topluma hep zarar verenler
Ağzımı açıpta gözlerimi yumacağım
Sözlerim meclisten dışarı Erenler
Ata'lar kale hep içeriden yıkılır derler
Dostlar bile acı konuşuyor
O seni terk etti diyorlar
Yaralarım yanıp tutuşuyor
Ne olursun bir haber yolla
O gittide gelmez diyorlar
Mutluluğu bulacağım diye ısrar ettim
Vefasızlar dünyasından firar ettim
Sonunda genç ömrümden zarar ettim
Bir tuhafım ben bu son günlerde
Yersiz yurtsuz kuşlar gibiyim
Yeterki biz bilelim onun değerini
O severse Babalar gibi sever
Hiç kimse dolduramaz onun yerini
O severse Babalar gibi sever
Cesaretleniriz onun güvencesinde
Yıllar yılı seninle yaşadım durdum
En güzel hayallerimi seninle kurdum
Ama sen hep can evimden vurdun
Sevilecek nesne değilsin SİGARA
Bulunduğumuz makamlarımızdasın
Boynuz kulağı ne kadar geçerse geçsin.
Ama kulağın görevini yapamaz....! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !