neydi?
manifestoluk bi durum mu?
kanıt ister mi?
lütuf!
döndü sırtını Ay'a yasladı
avuçlarında taş sıcaklığı
kıyısında suyun ona rastladı
-uyuyordu-
beşik kesti esinti
Kaçıracak seni dağ başlarına
Dumanlı, o muhteşem doruklarına
Ulaştıracak sivriliklerine
Okyanuslarla tanıştıracak..
Daldıracak taşıyıp derinlerinde
sürükleniyoruz çağıldayarak
uçurumlarından uçurumlarına
aynı anadolu büyüttü bizi bağrında
ey ıstanbullu gelin
kızlı oğlanlı
Dur bir dinle bakalım,
kaçma hemen.
Yazmak bize neyi kazandırdı?
Nerede kalmıştık en son:
Kahverengi Kahvemin rengi
Bulutlarım kahve
Horozum İneğim Kedim Köpeğim
Yeldeğirmenim
Rüzgarımın Rengi Kahve
Kahve de uçar Kelebek Ömrüm..
Ölüvermeyeceksin
Canını canını, öyle kolayca
Teslim etmeyeceksin
İnatla yaşayacaksın inadına
Elbet,
ben bir oyun oynamıyorum.
Elbet,
saklanmıyorum da aslında.
Ama bir şey var!
Bir şey var!
Öldürülmeyecek bunu okuyan hiç kimse
Bir damla dahi kanı bulaşmayacak elinize
Kimsenin de burnu kanamayacak
Ve kolayca çıkılacak tezgâhlardan
Kısa bir süreliğine yalnız
içi doldurulur zamanla tüm boşlukların
öyle masum görünüyorsun ki sevgilim
sevgin batıp çıkar dalgaların arasından
sevgilin yitip gider şefkat bağrında bağın
kes yapıştır tablo orkidelerin
gökyüzünde sanki birer buluttular #
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!