b İ r y O k m U ş
Böyle uzayıp giden Benim efsanem…
“Senlik ve Benlik” kavramsallığından çıkarak yola;
Sen dursan da Ben durmadan durmaz… durdurmaz…
‘Dün Gece’ mi yoran sizi?
Ah!
Durun bir dakika,
Suçlu ‘Dün’ değil,
Ne de ‘Gece’.
Suçlu: Suçsuzluğu
Hey!
Uyan haydi
Haydi kalk
Gör bak
Gözlerin kamaşsın ışıktan
Bir an göreme hatta
Sevgilim
Telefonun sesi değil çalan
Kalbimin delice vuruşu…
Onu da sen duymadın
İkimiz için de kaybedilmiş bir şey yok
Bir başlangıç yapmak gerekiyor
dalmak için sihirli Kuğu’suna.. dünyanın
Kuğu’nun Kuğu’su.. Kuğu..
:Boşluk.
Varsayalım ki eleştirmek-
“Yüzeye bakmak..
yüzeye bakmak ve
enlemesine, boylamasına,
derinlemesine düşünmek..
düşünmek diklemesine..
ve dağıtmayı düşünmek tüm tabloyu..
tozun toprağın içinde
etkilendiğimiz
eklendiğimiz
açıkça bir gökyüzü
açıkça güneşli bir gün
İzlekler azaldıkça mavi sularda
Yeşile durur akıntılar moraltılarla
Biraz daha uzaklaşır anısı yabancılaşır
Soluklaşan yüzler kalır ansal fotoğraflarda.
Günü yaratmak, dalga tünellerinden
İNFAZ
-Hiç kimsenin yazdıklarına ihtiyacı yok biliyorsun. Bunu biliyorsun değil mi?
-Biliyorum. Biliyorum... hiç kimsenin yazdıklarıma ihtiyacı yok... ben kendimi oyalıyorum sadece.
-İyi bu konuda kararlıysan -eminsen- sorun yok demektir! Hani diyeceğim, birilerine bir faydası dokunur belki bir zaman gelir de hani ilerde bir gün bir okuyan bir feyz alan filan çıkar diye düşünüyorsan alttan alta, hiç ümit besleme derim. Yoksa yine hayal kırıklığı içinde bulursun kendini.
-Tamam. Aramızda hiçbir kontrat olmayacak bu konuda, sözüme itimat edebilirsin. Ve kesebilir misin artık bu sohbeti de, rahat bırak artık beni, hem işim de bitti seninle, gidebilirsin.
DERİN UYKU
Görüş alışverişinde bulunulan, sözü dinlenen, düşünceleri merak edilen, öğreticiliğinden faydalanılan insan olmak. İşte bu! Ben bu ruhla şekillenmişim ama işte böyle bir kalıpta böyle bir bedenle. Aynaya baktığımda gördüğüm bu ruhu bana bakanlara gösteremiyorum. Oysa fotoğraflarımda da bu ruhun yansımasını isterdim filmlerimde de. Tepeden tırnağa hem de doruktan eteğe - kelimelerin icadıyla - peki neye ihtiyacımız var bunun için? Sorusuyla başlıyor keşiflerimiz. Bu ruhu görünür hale getirmek için neye sahip olunmalıydı?
İnsan karşısında birini bulunca daha rahat yüzleşiliyor gerçeklerle... bir muhatabı olunca karşısında, onu dinlediğini, okuduğunu, anladığını, sezinlediğini düşlediği biri olduğunu, daha da keyifli oluyor bu yüzleşmeler. Hiçbir şey kendi kendinelik denli... kendi kendinelik - kendiliğinden -değil- yalnızlık -her biri bir başka icat... kelimelerimizin icadı. -sarışın ve uzun boylu- tabii ki bir Türk kızı formunda sayılmazdım - gerçek Türk kara yağız tıknaz olabilir - nerden icabetti? İcap etmek! İcabettirmek! Hah!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!