Habib baba Şiiri - Âşık Enver Gürkani

Habib baba

Erzurumdan çıkmıştı, Habib baba sefere
Gitmek istiyordu o,çok sevdiği bir yere

Sevdiği yer neresi,sultan şehir İstanbul
Eyüp Ensari orda,ondan orası makbul

Günlerce yol yürüdü,birgün vardı oraya
Hemde hasret giderdi,şifa oldu yaraya

Şükür edem Rabbime,gidereyim özlemi
Fakat nasıl çıkayım,ben bu toprak tozla mi

Şu tozlardan kurtulam,gün gelmeden akşama
Onun için gideyim,dedi ben bir hamam

Fazla vakit geçmeden, hemen yola koyuldu
İstanbulun içinde,güzel bir hamam buldu

Hamam sahibi adam,dedi bakma kusura
Vezirlerın günüdür,bugün onlar da sıra

Habib baba anlattı, ona müşkül halini
Şu halime bir bak da,vicdana koy elini

Hemen geldi insafa,tam orada hamamcı
Dedi para istemem,yeter ki ol duacı

Tenha bir odaya gir,vezirlere görünme,
Rahat yıkan paklan çık,daha bu yana dönme

Tenha yere girince,gayet güzel yıkandı
Toz topraktan kuruldu,her tarafı paklandı

Öte yanda Sultan Murat merak eder
Hele bir bakalım demiş, bizim vezirler,
hamamda benden uzakta, kendi başlarına ne yaparlar, nasıl eğlenirler? diyerk tebdil-i kıyafet eder hamama gelir.hamama girmesini söyler.
Hamamcı vezirlerin günüdür der almak istemez... Padişah hamacıyı ikna eder hamacıda ona
Habib babanın yıkanmakta olduğu odayı gösterir. Şu odada bir ihtiyar yıkanıyor. Sende gir orada yıkan çık.
Vezirler varlığınızı bilmesinler.
Sonra 4.Murad da Habib babanın yanına girer beraber sessizce yıkanmaya başlarlar. Bu arada,
Hamama da vezirler neşeli bir şekilde yıkanmaktalar. Habib baba bu genç delıkanlıya kanı kaynamış sevmiş,der ki evladım gönlümden geçtı gel senin sırtını bir keseliyeyim. Sultan Murat peki der.Habib baba onun sırtını keseler Sultan Murat der ki baba iyilik karşılıklı olmalı senin sırtını da ben keseliyeyim.Sultan Murat Habib babanın sırtını keselerken vezirleri gösterir.Der ki şu vezirler bak ne güzel eğlenirler Sultan Muratın sarayında vazir olmak varmış.Habib baba der ki evladım Sultan Murat kim ki sen kendini Sultanlar Sultanına sevdirirsen
O senin sırtını Sultan Murata bile keseletirir.

Şiirleştiren âşık gürkani