h.d 117 YENİ BAŞTAN Şiiri - Necdet Erem

Külfet, ücret dengesinden ve gerekliliğinden hareketle;
Her kes yaptığı işin karşılığını, verdiği malın ücretini ister!

Misal olarak,
yediğimiz bir elma veya bir dilim portakalın elimize geçinceye kadar,
yetiştiği topraktan, soframızda önümüze koyan ele hatta çiğneyen dişe,
hazım eden mide ve barsağa varıncaya kadar;

her şey ve herkes yaptığı işe mukabil bir karşılık bekliyor ve istiyor.

Manav,
halden tezgâha getirme hizmetine karşılık,

Kabzımal,(komisyoncu)
tarladan hale taşıma hizmetine bedel ücret,

Çiftçi,
tarlayı sürme, suyunu,
gübresini verme, bakım ve budamasını yapma bedelini!

Ağaçlar bile
akıl ve iradeleri olmamasına rağmen,
dibine su, toprağına gübre ve çapa isteyerek,
emeklerinin karşılığını almadan vermiyor olmalarına rağmen!

Biraz düşündüğümüzde,
istifademize sunulmuş olan bunca harika nimetlerin
imal ve icadında gerçek manada kimsenin bir müdahalesinin olmadığını görüyoruz.

Peki,
ihtiyaç duyduğumuz nimetleri
bizim ihtiyacımızı bilen, istifademize sunan, kim olabilir?

Verdiklerine karşılık bizden ne ister?
Hiç düşündük mü?

Biz bu paha biçilmez hediyelere karşılık,
her kesin ve her şeyin, HER ŞEYİNİ kendisine muhtaç olduğu halde;

Kendisi hiç bir şeye muhtaç olmayan,
bu ikram sahibine onu memnun edip, ikramlarının devamını sağlayacak ne yapabiliriz?

Değerli dostlar!
Hediyeleri ile bize kendisini tanıttırmak isteyen
bu sevgililer sevgilisini tanıma adına bir merak, bir gayret gerekmez mi?

O’nu Tanısaydık!
O’nun sevgisini kazanmak için.
O’nun bizden istediklerini araştırarak,
onu hoşnut edebilme ve hediyelerinin gerçeklerine,
ruhumuzun en şiddetli hasreti olan ebedi âlemde kavuşma yollarını araştırmak
hayatımızın en önemli gayesi olmazmıydı?

Ebediyet arzusu ile yanıp tutuşan bir ruh için,
ahiretsiz bir hayatın sonu sıfır olan dramatik bir sahne oyunundan başka bir adı olabilirmi?

Bu gecenin yarını olmaması mümkün olmadığı gibi,
ölüm gecesinden sonra da ahiret sabahının olmaması mümkün değildir.

Evet,
Her şeyi bir daha,
Bir daha yeni baştan,
Düşünmeye ne dersiniz.