Bilmem mi
Bilirim ucu ötesi olmayan süzgün seyirlerle
Sessizliğin
En kucaklar gelişmeyen kıyısında bir yerde
Kayıp düşüncelerle emzirilmiş iki gönül ortasını
Bilmem mi bilirim lakini
Belki demem...
... diyemem
Issız ve geniş susuşlara yakın
Ortalıklarda öksüz gezen peşe düşkün
Evi barkı yokların rüzgarlarını
Islık ıslığa çalarak
Ay doğmadan evvel uzak kırlara
Karlar kışlar düşmeden
Huzursuz bir ayna içi yorgun adımlı kaldırımlara
Asvaltta...
Sarı ve gümüş rengiyle bir çok düş..
Dalların ucuna basa basa gelen gündüzün
Kendini habersize savan tarafında
Sevmek kapısının
Yolunu bilen herkese sonuna kadar açıktı
Geceyi şimdiden hazırlayan
Soludukca nefesi daralan güz parkında
Ne bileyim hani...bilsem de diyemem
Ortamız kahve sütlüce şekerdenolan
Selamını salar gibi oraya buraya
Eskiden kalma çirkin demeye bin şahit isteyen
Esim esim bir esintiyi
İki kaşın arası nazlıca bir bakışa
Süzgününü hayran bırakan
Salınıp ırgayan yeller sarı
Yer sarı, göksarı sarı, ay sarı,
Geçmiş kendi yamacına oturmuş
Yaprağını serip uzanan düşde gibi bir kadın
O da sarı dedikce sarı
Hepsinden daha sarışınsarı
Seyfi Karaca.........Kasım / 10
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 12.11.2010 13:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!