onun için büyürdüm
güzel kokardı nefesim
inerdi bir sis gibi
üzerimden
tutuşurdu yüreğim
ne zaman ayrı düşsek
unuttuk saflığı neden
ışıksız geceye durduk
oysa henüz doğmuştuk
hayatı bilmiyorduk
yalancı bir kum saatinde
ve uykunun kenarında
salındık çarkı felek gibi
dal uçlarında
mevsim bahar olmasa da
size bir sır vereceğim
elleriniz değiyor siz oluyorum
yüzüm güneşe ayna
okşuyor bir dağ rüzgarı saçlarımı
sesim çığlık, ya nefesim ya
öpülmeyi bekliyor
gecenin efendisiyle söyleşip
bir, bir
dertleştik evlerin saçaklarında
Yürüdün
/seninle yürüdü
bu koca şehir
gönül yükü açan düşe
biçtik ölümü
aşktık bir nisan gibi
İçinde hapsolup
kaldığım zaman
çaresiz sürükler
dursam duramam
tutsağı bir cismin
yıllardır her an
ay ışığına göçmüş bulutlar
düşmüş yıldızların gökçe ağına
yüzüm secde eder
avuçlarıma
yokluğuna ölürüm
yıkar maskeleri
İşte! ... bak dilleniyor
gölgede zaman
damarlarımda hasret
Güz/indi
koynundan sabahın
zamanın tozunu üfledi
dedim; rüzgara tutuldum
üstümden biraz bulut geçecek
yoksa, bu telaşlı yeryüzü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!