Yazın sıcaklığını sakladığı bir günde gökyüne bakarak yazıyorum bu yazıyı. Bugün içimden balkonda oturup dinlenmek geldi. Cıvıl, cıvıl çocuklar oynaştıkça, serin bir rüzgar yüzüme vurdukça, duygularımı sizinle paylaşmak istedim.
Canınız bir şeye mi sıkıldı? yalnız mısınız? Balkonunuza bir sandelye koyun ve duygularınızı yazın veya başınızı gökyüzüne kaldırıp, darmadağan olmuş, bir resamın yağlı boyayla çizdiği en güzel resim olan gökyüzünü süsleyen bulutları bir şeylere benzetin. Hayallerinize girin, bir an olsun içinizdeki sıkıntılardan uzaklaşın. Şu anda göyüzünde şelkil almış bir sürü bulut var. Bulutlara bakarken hayal dünyama dalıyorum yanımda sizi de götürmek istiyorum. Hayal edin...
Mavi gökyüzünde, sanki bu kötü kararmış dünyadan göçmeye çalışan bir grup beyaz güvercin üzerinde kız görüyorum. Batan güneşin yarattığı kızıl renkte bir dünyaya gidiyorlar. Güzellik bu olmalı.. Grup yavaş yavaş dağılıyor.. O da ne! Gökyüzüne bir yazı yazıldı. 'SEVGi'
Evet sevgi yazıyor gökyüzünde. Bunun gibi birşey görmemiştim daha önce...
Hayallere dalalım derken tam dalmışım. Evet belki inanmayacaksınız ama bu oldu. Gökyüzüne sevgi yazısı gerçekten yazıldı.
Eğer dünyanızın güzelliklerini siz de farkedip huzur almaya çalışırsanız siz de mutlu olacaksınız. Kendi kendinize gökyüzüne bakın ve darmadağın olmuş bulutları bir şeylere benzetin. Unutmayın kalbiniz ve hayalinizdeki şekiller sizin resim kağıdınız olan gökyüzüne mutlaka yansıyacaktır.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çok hoş bir şir olmuş tebrikler...
Canım güzellikler hep seninle olsun
SAYGILARIMLA
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta