Güzellik Güneşi
Bir katreyim ben lakin hakikatte ise bahr-i bi payanım
Varlığımın başını sonunu bilmem, ne pinhan ne de ayanım
Evet bir zamanlar isimsiz meçhul bir aysbergte kristaldim
Sinesi buz kesilerek kaç asırlık uykuya dalmiş bir hayaldim
Avare gezerken ufkum kapalıydı bembeyaz perdelerle
Elim kolum bağlı olsa da sinem doluydu saklı handelerle
Dolanıp durduğum beyaz gemi ise sanki bir deli taydı
Tek rehberimiz göklerde salınan nazlı gelin şirin aydı
Ve günden güne tükenirken bineğimin köpükten yüreği patladı
İlk kez ayrılık zehrini içince dudaklarım şerha şerha çatladı
Derken ansızın sıcak bir tecelli yaktı ayine-i mücellamı
Aktı yedi deniz gözümden ve yıkıldı benliğimin zindan-ı azamı
Neydi beni benden alan, kimdi canımı ten kafesinden çıkaran?
Kimdi şimdi küçücük yüreğimde doğunca tüm güneşleri batıran?
Neden artık şeb-i yeldalarda başıma gökten hadsiz yıldız damlar?
Nasıl ona arzumdan okyanuslar çalkanır da üzerime yürür dağlar
Ve nihayet bildim katran içiripte beni aşk kalemine mürekkep yapanı
Tanıdım evvelen yaşadığım her şeyi unutturacak kadar güzel olanı
Evet sendin sevgili bunca zaman içimde tutuşmayı bekleyen aşkın ateşi
Ezelde kendime seçtiğim, sendin pervanesi olduğum o güzellik güneşi
Kayıt Tarihi : 10.2.2019 13:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgiliyi ilk görme anı ve Aşkın istilası, Donmuş ruhsuz kayıtlı insanın, sevgi kimyası ile sonsuza kanat çırpmasının destanı...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!