Dün yine bir çini şehrini gezdim,
Bu geziş bir günden bile kısadır.
Her çini önünde bir ömür sezdim,
Bu seziş gönlümde bitmez tasadır.
Bir garip hulyaya nazım düşeli,
Gezdim yarı gamlı yarı neşeli,
Yerler gökler bütün çini döşeli,
Bu biraz Kütahya, biraz Bursa’dır.
Bir çağ güneşinde açılmış güller.
Bir zaman yelinde serviler inler,
Çiniden çiniye taşan sümbüller,
Asırdan asıra solmaz busedir.
Aşk doğar, bir çini gibi, nakışla,
Bir fırın içinde kalbi yakışla,
Çiniler, sevgilim, içten bakışla,
Aşkın destanından birer “kıssa” dır.
Okur gönlüm, okur aşkı ezberden,
Okuyup öğrenmiş, bilir mi nerden?
Diz çöküp önünde, kaldırdım yerden
Sevgilim, bu gönlüm çini kâsedir.
Kayıt Tarihi : 10.10.2016 10:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Kutsi Tecer](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/10/10/guzelleme-98.jpg)
Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve meşru muhabbetler dilerim.
Ayağımız çamur olmasın elimiz çamur bulaşmasın ama aklımız karışsın.
Kendimizi topraktan yalıtıp biçimlendirirken toprağı da topraktan yalıtıp eşya koyduk yanımıza.
Pişmiş toprak çanak, yontulmuş mermer heykel, döşeme...
Ağaç, ahşap mobilya, maden, metal aksam ve koyunun dananın postu...
Kendimizden bir şey yok mu?
"Sevgilim, bu gönlüm çini kâsedir"
TÜM YORUMLAR (3)