Doğarken duyduğum ilk güzel ses,
Onunla tanıdı beni, eş dost herkes,
Sanki ciğerlerimde soluduğum bir nefes,
Güzel Türkçem, duygularıma makes.
Konuşurum onunla her derdimi,
Kızarım, onu birileri yerdimi,
İlan ederim onda, aşkımı sevgimi,
Güzel Türkçem bilir benim her şeyimi.
Türkülerimin güftesi var onda saklı,
Şiirlerimin tadını o kattı,
Geçmişim ve geleceğim ona bağlı,
Güzel Türkçem, dillerin içinde en şanlı.
Oldu bana asırlarca sözlü bir bayrak,
Bugünlere getirdi bizi, milletimizi koruyarak,
Kimi zaman gülüp, kimi zaman ağlayarak,
Güzel Türkçem, destanımı yazdı yaprak yaprak.
Türkülerimi okudum, ömür boyu sende,
Tarihim yazılı beyaz sayfalı defterlerinde,
Tesellim olmadı, senden başka dillerde,
Güzel türkçem, sevgin bambaşka gönüllerde.
İbrahim YAŞAR
10.05.2010 - Yıldırım/Bursa
Kayıt Tarihi : 10.5.2010 07:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
güzel vurgulamışsınız dilin gücünü sizi yürekten kutlarım
sayın YAŞAR:
selam ve saygilarimla
Değerli öğretmenim; peşinen geçmişler olsun dedim ya ben de bu konuyla ilgili yazımda; maksadım bu önemli konuya biraz daha dikkat çekmekti.
Zira bir yandan ilim erbabı kişiler tarafından bile modernlik/entelleik uğruna anamızın atamızın kullandığı kelimeler türkçemizden sürgün edilirken, diğer yandan batıdan gelen kelimeleri ısrarla sözlüklerimize katanlar varken, ve dahi sokak kültürünü baştacı edenler varken, güzel türkçemizde bir yozlaşma kaçınılmazdır.
Ki zaten ben olabilecek değil, hali hazırda olan yozlaşmaya parmak bastım.
Sonumuz peşinen hüsran...
Belki de boşuna çırpınıyoruz. Bazen umudum kırılmıyor değil hani!
Çünkü bu millete hiç bir şey ders olmuyor, tesir etmiyor. Çünkü okumuyoruz.
Bakınız, Atatürk'ü her konuda kullananlar bu konuda da kullanabiliyorlar arsız arsız.
Ki Mustafa Kemal pek çok yanlış uygulamada olduğu gibi bu konuda yapılan yanlışarı da en evvel fark eden ve gereğini yapan kişidir. Ama ondan sonrakiler türkçey özleştirme alnında(!) öyle çok çalıştılar ki , bu gün asıl NUTUK'u bile sözlük olmadan anlamak imkansızdır.
Oysa hiç bir uyarlama kelime asıl kelimenin verdiği anlamı veremez bize. Vermediği için biz Atatürk'ün yazdığı NUTUK'u anlayamıyoruz.
Bu bir imparatorluğu reddedişin acı sonucudur maaesef. Sadece dilde değil hayatın her alanında yaşanılan acı sonuçları. Osmanlıcadan arındıralım dedikleri dil, yazımda da verdiğim örneklerde görüldüğü gibi maskaralıktan öteye gitmiyor. Zobalıklarla çıkartılan kelimeleri yerini alsa alsa argo bir kelimeler sürüsü alıyor. Bakıyırsunuz adam değme şair olmuş(!) ahkam kesiyor, ama türkçenin, imlanın sağından solundan haberi yok.
Bu örnek çalışmanızdan dolayı minnettarlığımı ifade ederken herşeyin önlünüzce olmasını diliyorum.
Hakkınızı helal edin...
ALMILA KARGÜLÜ...
TÜM YORUMLAR (52)