Güzel bir günde denize nazır,
Bir çay bahçesinde çay içiyorum.
Güneş,deniz,hava...Her şey hazır...
Keyifle içerken tavşan kanı çayımı,
Mutlu oluyor,kendimden geçiyorum.
Güneşin ışıkları vuruyor denize,
Yakomazlanıyor masmavi deniz.
Bir anne şefkatiyle saçlarımı okşarken rüzgâr,
Güneşin gölgesine gizlenmiş ay ve yıldızlar.
Ne muhteşem bir manzara,
Ah,bir görseydiniz!
Kaçmıyor göçmen kuşlar benden,
Gülümserken bütün tatlılığıyla ilkbahar,
Geliyorlar sürü sürü bulutların ötesinden...
Oluşturuyorlar çevremde daireler,halkalar...
Bir delikanlı bekliyor yolun köşesinde,
Elinde bir demet kırmızı karanfil.
Bir kız bekliyor olmalı,
Biraz durgun,biraz tedirgin ve sefil...
Bir kız geliyor; uzun boylu,saçları dalgalı...
Ayağa kalkıyor delikanlı görünce kızı,
Biraz mahcup,uzatıyor karanfilleri.
Yüzü karanfil rengi,kıpkırmızı...
Güneş ülkesinin çocukları belli,
Esmerleşmiş derileri...
Derinden hülyalara dalıyorum ben...
Birden maziye kanatlanıyorum!
Işık hızıyla geçerek zaman tünelinden.
Gülümsüyor orta boylu,yağız bir delikanlı:
Tığ gibi incecik,siyah saçları dalgalı...
El sallıyorum,gülümseyerek uzaktan.
"Gel"diyorum uzatarak ellerimi.
Uzaklaşıyor benden hızla,koşaraktan.
Havada kalıyor ellerim,yıkıyor hayallerimi...
Aynı hızla dönüyorum masama,
Bırakarak gençliğimi hayallere.
Soğumuş yarım kalan çayım...
Gün vururken beyaz saçlı dağlara,
Güzel bir günün yaşlanan akşamındayım.
Kayıt Tarihi : 8.6.2014 14:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!