ey beyit beyit duygularını desteleyip durduğum
ey hilal kaşlı
tut ellerimi ve sevdiğini söyle
sevgini söyle
bir bir sökülmeden şafağın kızıllığı
gül dalında solmadan
kilim desenine işlemeden düşlerini
ey dize dize hayallerimin meramı
var git
aklını bulandıranları yıka elinle tek tek
ver hakkını her dem taze baharın
yakasına bir beyaz çiçek tak
yaprağı tebessüm
tomurcuğu sevgi olsun
sonbaharlarca savrulan hasretleri topla bir bir
seher yeli alıp götürmeden
ey hislerimi devşirdiğim sabah güneşim
son kuşlar da göçmeden
bir sıcaklık sun
bir ışık yak ruhunda
adanmış bir mavi ışık
kır saçlı kentlerin yorgun düşüncelerini sil hıfzından
dönülmez akşamın ufkundan
ve sonra bütün tenhaları
bütün yalnızlıkları
ey arzularıma kumaşlar biçip
desenler dokuduğum
bir gülümse bugün ta uzaklardan
o vakit
her tebessümden sonra dikenler gül açsın
ayrılıklar yasemin olsun
yayılsın güzellikler dimağlara zerre zerre
süzülsün korlaşan yüreklerden
bir sihir değneğiyle ilk kıvılcımlar
ey cemre zamanım
bir nisan fecri düş beyazlığınla
kırık penceresinden sız odama
mehtapsız geceler bürüsün rüyalarımızı uçtan uca
toplayıp pılısını pırtısını veda etsin zühre yıldızı
pusulası kırılsın
yolunu kaybetsin
ey çöllerinde susuzluğumu unutturan aşk pınarı
haydi gel kelebekler uçuralım sonsuzluğa
güneşi ve ayı tutuşturan çırağlara inat
ışığa ve nura
mevsimlere yıllara inat
sessiz, ihtişamsız apak çıkagel
karşılayan bile olmadan
bir duvarın ardına saklanalım
saklayalım tüm sırrımızı
ey yüreğimin ufkunda yaşanmış güneş tutulması
her dakikası
tüm yönleri ışıksız kılmaya meyyal
yegan yegan güz yağmurları yağsın sonra
göğüslerde çoğalan sırlara dokunsun bir el
ak saçlara insin bir bir kar taneleri
her kar tanesiyle
arınsın köhneleşen ruh
ey has odanın fevvaresine karışan ud sesi
her nağme yüreğin sesi
bir sancı suretinde
her biri ayrı heyecan
ayrı hummaların sadefi
ne kutlu sözler çınlamıştı oysa gök kubbemizde
oysa çatlamıştı da rüzgarın çehresi
leylaya ulaşmamıştı mecnundan tek bir kelam
keremden aslıya varmamıştı tek bir söz
ferhatın selamını duymamıştı şirin
ey gece ile gündüz arasında ki kuşluk vakti
ruh ve gönül seyranı
yeni zamanlar adına
yarınlar adına
şiir yoksa konuşma yok
şiir yoksa görme yok
şiir yoksa işitme yok
şiir yoksa aşk yok
ey gönül babımdan giren duygunun sureti
takatı kesildi dizlerimin
nice aylar
ne uzun yıllar geçti
kuru emeller yurdunda savaşmaktan yoruldum
karanlık gecelerde büyütülen sevinç kervanları
hep senden yana
bana zindan
sana hayal
redfer
İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 5.6.2023 16:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!