haziran güneşinin yerini alırken ayaz
bu sene nazlandı, çabuk geçti yaz
özlemler giderilmeden
etrafı süslemeden papatyalar, gelincikler
temmuz, gülünü veremeden
göründü aniden eylül’ün hüzünlü yüzü
bilmem ki bu davetsiz misafirlik neden.
bu sene erkenci sonbahar
hasadın, hesabın zamanı
bir telaş, bir yarış başladı
okul bahçelerinde sevinç çığlıkları,
çocukluğumu seyrediyorum bir pencereden.
ağaçlardan dökülürken yapraklar
eserken acımasız, hırçın rüzgar
ömür kiliminin son ilmeğini atıyorum
içime çekiyorum, tenhada açan
gülün kokusunu derinden.
bu sene erkenci sonbahar
renklerin solarken rengi
biterken gönül ahengi
sustu sevdaya dair şarkılar
uçmaz oldu, yürek kuşları yerinden.
ömrüm bu son deminde hazan,
düşle gerçeğin kesiştiği bir nokta
kanat çırpıp kondum buraya
soğuktan ve karanlıktan şikayetim yok,
korkmuyorum yalnız ve yıldızsız gecelerden.
bu koşu yeter, yoruldum
artık dönmesin, yerinde dursun mevsimler
duvarları süslesin, anların tanığı resimler
yeterince hoşnut etti beni sonbahar
hüznümün son gülü, soldu erkenden.
dondu içimdeki sular, erimedi dağların karı.
Celal OymakKayıt Tarihi : 25.8.2004 15:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mehmet ERDAL KAYA
TÜM YORUMLAR (2)