Güz Cercisiyle Guraba Gariban

Seyfi Karaca
5099

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Güz Cercisiyle Guraba Gariban

Ve tüccarın tezgahçının yahut beynelmilelci pazarcının her hesap görme sırasında
Dirseğiyle
Göbeğiyle
Diziyle eski çekmeceyi kakıp itekleyerek sarkan ve takılan kenarlarına eklenerek kapattığı şarampolün
Hazin hazan gözde tebessüm dilde intizar evrakta guruba gariban çerçisi güz hasadı dediklerinin
Çekiliyorsa canı, usul usul ağaçlardan tarlalardan dünyadan giden yolcudur
Ve hayat okulu temelli terki dıyarlara mezun olmuştur
Uzaklaşan ıssız bir öyküye sığınmak gibi
Kendi kabuğuna çekilip ıssız kovuklara sığınmanın
Çehresi çarkı değiştikçe tarla tırpanı tanımaz oldu, bilmezden geldi nal toplayan atlar atları ve insanlar insanları
Notaya girdi müzik, sese söze çığlığa karıştı fısıldayan sessizliğin yankısı, gün erkenine çığrışan kuşlar doluştu
Şafak erişti
Tan ağardı
Ürpertiyle düşten dünekten uyandı ve camlar açıldı birbiri ardına büyük pencereler uyandı ki
Işık doğduğuna bin yorgun bin zeval
Gündüzün mahur melal koynuna duvaklanmış örtüsünü kaldırdı dehri dünya
Dallar titredi yapraklar sızladı boğum boğum gövdeleri soğudu ağaçların
Sarkaç ve sakıncaklara bindiğinde dakka zaman
Boşluğa her tenhadan dolan ıssızlığın yükünü uslandırıp avutmaya güz mevsimi
Sandıkta hayatı yaşanmış yıllanmış bir dolu elbisesiyle
Hançeriyle
Takısısıyla
Boncuk cıncık halka kolyesiyle
Madalyonun öbür yüzüydü belkide çeyizini çarşıya satmış dünyanın
Bir avuç insan hikayesine
Yorguna
Heves güvese ve ihtiyara
Ağladıkça yağmuru dinmeyen göz pınarlarının

Kasım/24

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 7.11.2024 15:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!