Alkışı duyunca girme havaya,
Birisi çukura indirir seni.
İmrene imrene bakarken taya,
Uyuz bir sıpaya bindirir seni.
Güvenme kendine yetmeyen akla,
Kilitsiz ağzında ıslansın bakla.
Farkına varmadan attırıp takla,
Otobüs çarpmışa döndürür seni.
Sahipsiz meydanda alıp hızını,
Taziye evinde çalma sazını.
Sözünü yutarsan mide gazını,
Alacak birisi sindirir seni.
Yalan kelamına dürüstler kanar,
Maskeni düşüren sövgüyle anar.
Sanma ki, içinde yanardağ yanar,
Garibin nefesi söndürür seni.
Beyninde kuş kadar akıl yok ama,
Uçmaya özenir çıkarsın dama.
İnsanlık elbisen kırk çeşit yama,
Sökülür dikişler, kandırır seni.
Yüzüne gülenin peşinden gitme,
Elinin tersiyle seveni itme,
Sadakat beklerken ihanet etme,
Elveda diyerek yandırır seni.
Asile çatarken öğren soyunu,
Punduna getirir, ölçer boyunu.
Rolünü beğenmez hayat oyunu,
Kadere sahnede yendirir seni.
Kayıt Tarihi : 27.12.2012 00:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Taşlama/hiciv yazmak o kadar kolay değil... Öncelikle tema seçimi önemli.. Sonra da o temayı düzgünce işlemek, konu bütünlüğünden sapmadan şiiri tamamlamak...
Değerli Şaire 'akıl, akıldan üstündür' Atasözünü 'tez gibi işlemiş' şiirinde.. Kendini hep akıllı, hep üstün görenleri bir güzel taşlamış...
Şiirin kurgusu, kafiye örgüsü ve sağlam ayakları övgüye değer...
Tebrik ederim Yıldız Hanım..
ustalıkla yazılan şiirinizi kutluyor başarılarınızın devamını dikiyorum
10 puan
TÜM YORUMLAR (21)