Ben kafam karıştığında gelirim buraya,
Ellerimin üşümüşlüğüne kalemimin hohladığı anlarda,
Bende bir kaç cümle bakmaya gelmiştim.
Malum kış geldi,
Sıcak tutacak bir kaç cümle alayım istedim,
Giymek için içime.
Büyük bir incelikle,kırmadan,farkettirmeden ve zekice geri verdin sana dair yazdığım herşeyi.
Benim bile itiraz edemeyeceğim olağanüstü bir planla,kendi ellerimle aldım sanki.
Ve son satırları okumanı istedim.
Okudun ve masaya bıraktın.
Çoçukkenliğimin,
Lunaparkı gibiydi,
Yürüyen merdivenleri olan,
Alış-veriş merkezleri.
Hiç istediğim kadar,
Yaşanması zorunlu ne varsa yaşanacaktı,
Bir çeliğin ışımasında,
Bir şovelyenin atının tökezlemesinde,
Bir ziyanın oluşumunda
Bir dinsel törende,
*Gecenin 1.30'unda otobüs durağında otobüs bekledim.
*Bu gece duvarlara gölge yapamadığımı farkedip, inip sokağa, bir duvara, gölgelenip kendimi, bir iki hareket yaparak eve geri döndüm.
*Sezen Aksu dinledim,o benim onu dinlediğimden habersiz.
*Karşında öğrenmiş duruyorum,yıkılma tabiatımla.
*Katilim varmıdır acaba? diye sordu arkadaşım.
*Derimle oynadım,derinim oynamaya gelmedi.
*Gözleri bozuk olan hayat değil,insanlar takıyorlar gözlükleri,
Yine de bulanık,yada hiç görmüyorlar.
*Burnumda sıvı sızması vardı, gizlice,gündüze sildim.
*Nerde mi kalıyorum,evim yokoluşun üst katında.
*Aksilik işte,tükenmek geldi içimden şimdi,nasıl olacağını bilmiyorum,bir mumu,bir hastayı,bir yaşamı,bir ayrılığı seyretmeliyim.
*Konuşarak varlığımı varlayamıyorum yalansızlığımda,bu dünya tanımadık artık.
*Haberiniz olsun diye! Bir cümle vardı,ameliyat edilemezse sakat kalacaktı,hayırsever bir kitap onu düşünen beyni tedavi ettirdi,cümle artık satırında ızdırap çekmeyecek.
En çok kimden gitti
Bilmiyorum,
Merdivenlerden ikişer ikişer,
Tanımlayamadığım bir sevinçle,
Çoçukluğumun yanından geçip,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!