okyanuslar ötesinden gelir bir göçün ahı
ızdırabı perçinlenmiş hali
kilitsiz mahkumların çığlığı
hecelerini zindanlarda avuturlar
oysa her adım bir kaçışa meyildir
her damla yanmak için düşer
bezirgan avlusundan içeriye
yangınları deryaları tutuştururken
ötelerin kıvılcımı olur sönmüş ateşböcekleri
cümle kapısında prangalanan
padişah huzuru eğilmeyen baş olur
tahtına zilleti süsleyen han
saltanatının çöküşüne şahit olur
çekilince kirpiklere gurur sürmesi
bir sevdanın katili olur
bir yüreğin celladı
ve her güne inat
gururun gözyaşlarında büyür sevdaları
kızgın kum taneleri üzerinde
susuz kavrulurken bir yolcu misali
uzatılan bir avuç suya eğilmemek
bilmemek, kim/den ve neden
yanarken bir sudenin avuçlarında
tutuşurken her zerresinde ism-i azamı
mahkum etmek dili
suskunluğun kölesine
bir lal bile dirilirken gölgesinde
çorak bir esintidir heceleri
şairleri renksiz gökkuşaklarını düşler
kışın ayazı hiç bitmeyecek zanneder
ama bahar binlerce rengin hükmüyle iner
yine kırılır fırça, yanar tablolar
hüküm giymez gurur yoktur çünkü rengi
gölgeler siyah, atlar siyah
bir sevda tutuşur simsiyah
ve her güne inat
gururun gölgesinde büyür sevdaları
tırtılları yoksundur kelebek hayalinden
umutları unutulmuş bir şarkı
bir rüyalarında filizlenir tomurcukları
masallarında ölür her prenses
hikayelerinde dönmez fetih den hiçbir prens
saadet iklimine meczuptur baharları
ezbere okumaktır sevdaları
gurur hendeklerinden geçemez aşkları
adları ne leyla dır nede aslı
mecnunları çokdan yarı yolda bırakılmış
keremleri bilmem hangi hancıya satılmış
diyar diyar yankılanır adları
onlar sadece gururun esirleri
bir ihanet beklersin avuçlarında
Babil’de mağrur bir dua iniltisi
efsunlu kirpiklerinde yağmur damlaları
masum bir yakarış gibi ilişir hicran gözlerine
bir ihanette gurura istersin,
aşk adına, sevgi adına, biz olmak adına
eğilmeyen başlar, yutulmayan sözler
bizi biz yapamayan benlik adına
bir ihanette gurura istersin
denizlerinde demir atmış
kibrin vaveylasıyla eserken limanlarında
her lodos gecesi biraz daha sönen aşkım için
aşkın gecekondular misali yayılırken yüreğinde
her sokak başında gurur gökdelenleri
bir sur gibi dikilir seninle benim arama
…
ve
bir ihanette gurura istersin
gururun gölgesinde yeşeremeyen aşkın için
Şiirin fon müziklerine ve resimlerine kişisel web sitemden ulaşabilirsiniz:
destekleriniz için teşekkür ederim.
www.fethullahgumus.com
Fethullah GümüşKayıt Tarihi : 4.1.2010 12:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
'efsunlu kirpiklerinde yağmur damlaları
masum bir yakarış gibi ilişir hicran gözlerine'
Kutluyorum.
tam puan + ant
ızdırabı perçinlenmiş hali
kilitsiz mahkumların çığlığı
hecelerini zindanlarda avuturlar
oysa her adım bir kaçışa meyildir
her damla yanmak için düşer
bezirgan avlusundan içeriye
yangınları deryaları tutuştururken
ötelerin kıvılcımı olur sönmüş ateşböcekleri
cümle kapısında prangalanan
padişah huzuru eğilmeyen baş olur
tahtına zilleti süsleyen han
saltanatının çöküşüne şahit olur
çekilince kirpiklere gurur sürmesi
bir sevdanın katili olur
bir yüreğin celladı
ve her güne inat
gururun gözyaşlarında büyür sevdaları
kızgın kum taneleri üzerinde
susuz kavrulurken bir yolcu misali
uzatılan bir avuç suya eğilmemek
bilmemek, kim/den ve neden
yanarken bir sudenin avuçlarında
tutuşurken her zerresinde ism-i azamı
mahkum etmek dili
suskunluğun kölesine
bir lal bile dirilirken gölgesinde
çorak bir esintidir heceleri
şairleri renksiz gökkuşaklarını düşler
kışın ayazı hiç bitmeyecek zanneder
ama bahar binlerce rengin hükmüyle iner
yine kırılır fırça, yanar tablolar
hüküm giymez gurur yoktur çünkü rengi
gölgeler siyah, atlar siyah
bir sevda tutuşur simsiyah
ve her güne inat
gururun gölgesinde büyür sevdaları
tırtılları yoksundur kelebek hayalinden
umutları unutulmuş bir şarkı
bir rüyalarında filizlenir tomurcukları
masallarında ölür her prenses
hikayelerinde dönmez fetih den hiçbir prens
saadet iklimine meczuptur baharları
ezbere okumaktır sevdaları
gurur hendeklerinden geçemez aşkları
adları ne leyla dır nede aslı
mecnunları çokdan yarı yolda bırakılmış
keremleri bilmem hangi hancıya satılmış
diyar diyar yankılanır adları
onlar sadece gururun esirleri
bir ihanet beklersin avuçlarında
Babil’de mağrur bir dua iniltisi
efsunlu kirpiklerinde yağmur damlaları
masum bir yakarış gibi ilişir hicran gözlerine
bir ihanette gurura istersin,
aşk adına, sevgi adına, biz olmak adına
eğilmeyen başlar, yutulmayan sözler
bizi biz yapamayan benlik adına
bir ihanette gurura istersin
denizlerinde demir atmış
kibrin vaveylasıyla eserken limanlarında
her lodos gecesi biraz daha sönen aşkım için
aşkın gecekondular misali yayılırken yüreğinde
her sokak başında gurur gökdelenleri
bir sur gibi dikilir seninle benim arama
…
ve
bir ihanette gurura istersin
gururun gölgesinde yeşeremeyen aşkın için
**********
Kalbinin bu yüce seslenişini okuyup ta yaşamanın manidar saniyeleri var şairimiz.Tam puanım değerli bu esere.Tebrikler !!!!
TÜM YORUMLAR (63)