Terk et yaşamadığın duygu emarelerini.
Burada oturan sen,
Hiçbir zaman sen olmadın.
Geçmişteki yalnızlığına
Yeni bir yalnızlıkla işkence ediyorsun.
Bilinçsiz bir canilik,
Bilinçli bir gözyaşıyla buluştuğunda,
Ve var olamadığında birinin yaşamında,
Sessizce şikayet kaçınılmaz,
Ve kaçınılmaz sessiz bir yok oluş.
Nefes aldığın süre zarfında,
İnanmadığın beylik yalanlar,
Sırf hayatta kalmak için,
Hayatında kaldılar.
Halbuki hiç inanmadın,
Sevilmenin adam seçmediğine.
Kimi yalnız verir son nefesini
Kimi de bilmem işte.
Bilmem.
Görünürde uzun bir yalnızlık,
Yalnızlıkta düşünecek tek kişi,
Tek kişide bir silip atmışlık,
Silip atmışlıkta gayet bir doğallık,
Doğallıkta gayet bir gerçek,
Gerçekte lüzumsuz bir acı.
Acıda, boşluk...
Yaşadığın aşkları küçümsemeden,
Devam etsen yoluna.
Aşağılık hissetmediğin bir dakikayı,
Bir dakikada biri fark etse...
Ama gün olur sen de kabullenirsin,
Ve fark edilmesin diye işitilmez bir şekilde,
Nefes alıp verdiğini sezersin.
Tam o anda bir kişi gelir dimağına,
Adını anmaktan korkarsın,
Ona da bir nefes gerekir çünkü.
Bu sefer hem isim duyulur, hem soluğun...
Gurur denen, pek de matah olmayan,
Övünmekten başka bir boka yaramayan,
Külüstür bir duygu var içimizde.
Işıkları yanmaz bir mahkumiyet...
İnsan kalmak için bir mecburiyet...
Sevmek için bir mahcubiyet...
Ahmet Yusuf Yılmaz
Kayıt Tarihi : 9.2.2024 03:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!