Söz vermiştik bir sabah
Her sabah için
Güneşi karşılayacaktık
Sessizce kalacak
Gözlerimizi kapayacaktık
Bu bir yemin olacaktı
Güneşi bekledim sensiz
Gün çiçeklerinin dönüşünü izledim,
Aynı bankta ama sensiz
Seninle kıskandırdığımız
Ceviz Ağacındaki sincap
İlgilenmedi bile benimle
Sonbaharın son demini geçemedim güzelim,
Üzgünüm… Takılamadım peşine..
Duyguların sen olduğu o yerdeyim, hala.
Bazen kuru, sarı bir yaprak
Bazen gövdeden düşen bir dalım
Yolunu kaybetmiş bir kelebeğim..
Gönül bu aşk diye diye
Geçti ömrümüz boş yere
Kandırmışız kendimizi
Aşk kaldı şimdi geride
Sen severdin ben severdim
Neyim var, sekiz çift çamaşır
Sekiz çift çorap, üç de gömlek
iki kazak, bir mont, iki pantolon
Üç havlu, iki pijama, İki çarşaf, İki battaniye
Ama ütüsüzler…
**
Yazarken ellerimi çırpıyorsam
Neşeli bir çocuk gibi,
Mutluyum yani…
Ama bazen; gökyüzüne ya da denize bakarken
Bulduğum da oluyor kendimi
Tiksindiklerim, İğrençliklerinin içinde uğraşırken
Fırtına dindi mi o boş lafınla
Sevdim demek işte fener mi?
Uzattığın kollar mı limanım
Ben o limanın dışındayım, bil
Dinmeyecek fırtınadayım, çıkmam
İşin özü, sen kal ben gideyim
İçimden birine “adi” demek geldi
Soramadım bile değerlerime
Çıkıverdi bilerek; “ulan adi! ”
Yüzüne baktım “adi” derken
Dayanamadım, tekrarladım
Ulan! sen ne adisin
Ayaklarımda sarı yapraklar
Savrulurken Sağa sola
Aşktan arda kalanlar gibi
Ellerim gözlerimde
Önce sağ el birkaç hıçkırık
Sonra sol el yine hıçkırık,
Yalnızlıktan ürperme dedi
Suçlu sensin, ne rüzgar ne ayaz
Dinledim, söylediklerini
Haklıydı belki…
***
Isınmamış o yürek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!