Her saat damıtıyor zamanı,
Bir an bir muamma kader takviminde.
Her şey ahengini kaybediyor firakın kanlı toprağında,
Bir tek sen, sen yerinde kalıyorsun Bahtiyar...
Çıplak insanlar yürüyor sokaklarda,
Sonu olmalı
belki de kırgınlıkların
ve korkulu yaşanmışlıkların.
Sen olmalısın
hep başucumda;
İnceden bir ses duyulur kalbimin tam ortasında
Damıtılmış renklere küser ruhum
Sarp dağları aşan adımlarım bir bilinmeze doğru yol alır.
Sebila
Gün şakırır sesiyle,
Bir ağaçkakan vurur tamgasını dalına...
Düşer bir cemre toprağa,
Ilık mevsimler rahmetiyle gelir.
Ben öyle hesaplı aşklar bilmem !
Yılkı atların koştuğu , haykıkrışların ayyuka çıktığı , gönülden can verenlerin sevdasını bilirim.
Göğsüme vuran hançer yarasının yaktığı sızıyı bilirim. Kuşanınca,
Bu dağ deviren , rüzgarlar esip geçti bahcelerimden , talan vurdu dört bir yanıma koparıldı birer birer çiçeklerim.
Oysa ben yağmurları beklemiştim.Ab-ıhayat saymıştım kendi kendime.Bilemezdim Ağustos böceğinin matemini , gözlerim dağ sumbulleri gibi inkisardaydı.
Kalbim ışıklı bir kandil gibi yanarken , avuclarımda kınalı kokular vardı.O dilsiz , o kırgın yüreğim, mehtabın ışıklarına haykırırdı.
İyikim, sen hep aklımdasın,
Rüyaların başladığı yerde
Bir mimar olur ruhum —
Seni çizer durur her gece.
Kendi yurdumda bulurum seni,
Kardan bir gece, siyah saçlarında zülüflerin...
İşaret parmağında oyalı mührün...
Yüreğin devler ülkesinde kızgın bir kum tanesi,
Bambaşka bir dünyadan gelmiş olmalısın sen.
Biliyorum, buralara ait değilsin...
Varılmaz bir vuslattır , gecemin sabahı , ellerimde reyhanlar kokar , yüreğimde heyelanlar.
Dağılmış kül tanesiyim esrarında hanuman , o yanardağ geçmişimden hatıra.
Minberler üzerinde kirli bir hatip dilinde ne söylerse yüreğinden onu sakınır.
Göğümü kaybettim, içimdeki kuşlar üşüdü.
Bize kalmadıysa da bu aşk, bilirim ki bambaşka bir kördüğümdü.
Bahtiyar olduğum ana baktım ey güzel
Seninle her anım kutlu bir düğündü.
Kırıksın bana ve ben de darmadağınım.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!