Gürcan Kırım Şiirleri - Şair Gürcan Kırım

Gürcan Kırım

Affet Çocuk...


Özgürlük!
Fırçanın ucunda olabilir mi?
Çocuğum.

Devamını Oku
Gürcan Kırım

3 Hayat

Yolun iki tarafında, ikinci katta
İki pencere camı içinde birer yüz
Kızla erkeğin bakışları arasında kalan
Uçuşan kalpler

Devamını Oku
Gürcan Kırım

Meyler değsin dilimize bu gece
Başka derman yoktur bendeki derde
Evvel varken şimdi nerdesin nerde
Taht-ı ali’den ben düştüm yerlere

Bakışların deldi, kılıçtan keskin

Devamını Oku
Gürcan Kırım

Ayakkabılarım 1-

Babam alış veriş yapmak için kente gitmeye hazırlanıyordu. Okullar bu hafta açılmıştı ama nedense biz alışveriş için biraz geç kalmıştık. Minibüs duraklarının kalktığı köy meydanına kadar babamın bir elinden ablam, bir elinden ben sıkı sıkı tutmuş “terliklerimiz yeşil olsun, üzerinde kırmızı çiçekler bulunsun” diye sürekli tekrarlayarak yürüyorduk. Bir yandan da minibüse bineceğinden emin olmak istiyorduk. Çok heyecanlıydım. Bütün gece uyku uyumamış, babamın yeni alacağı terliklerin hayalini kurmuştum.


Babam minibüse bindi, ona el salladık. ‘Çabuk gel baba” demeyi de ihmal etmedik. O ise bize ‘Eve gidin burada beklemeyin. Annenize yardım edin’ diye haykırıyordu. Biz eve gitsek de evde duramazdık ki. Köy meydanındaki çocukların oynadığı oyunlara da konsantre olamıyor, bir an önce onun dönmesini bekliyor, yol kıyısında dikilerek oradan geçenlerin dikkatini çekiyorduk. ‘siz ne bekliyorsunuz burada? ’ diye sorduklarında; ‘Babamızııı… Bize terlik almaya gitti’ deyerek onlara hava atıyorduk. Kasabadan gelen her minibüse koşuyor babamız inmeyince “of yaaaaaaaa…” çekiyorduk.

Devamını Oku
Gürcan Kırım

Ayakkabılarım 5. hikaye

Bu şehrin kaldırımları artık beni kusuyor, tutunduğum pervazlar buz gibi elimi yakıyordu. Beni koynuna almayan bu şehrin cür'etkârca sunduğu memelerinden bende nasipleniyor dum

Cüzdanımı katlamakta zorlanıyor, ilk defa çantamda keyfi harcayabileceğim kadar param oluyordu. Caddede ağır adımlarla ilerliyor, keşfetmeye çalıştığım şehrin sokaklarında belki de yitirdiklerimi arıyordum. Tepelerde rüzgar bile farklı esiyor, lodos kanatlarında ne keskin kekik kokusu, ne buram buram erguvan kokusu, nede taze tezek kokusu taşıyordu… Tezek kokusunu bile özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Bu kokuyu, annemin ve babamın sevdalı bakışlarını ve Aşık Sali amcanın kaval sesini burnumda tütüyordu... Burada poyraz trafik keşmekeşindeki araçların korna seslerinin, küfürlerim arasından sıyrılıp, kanatları lime lime edilmiş yaralı bir kuş gibi yüzüme çarptığında, bana getirdiği sadece egzoz dumanı ve yorgun insan kokusu...o zaman burnumu sızlatan özlemlerimle övündüm.

Devamını Oku
Gürcan Kırım

İki kadın, bir adam

Med-cezirlerdeyim bu gece,
aklım firari…
Gökyüzünden ay‘ı çektim aldım koynuma,
Isıtmadı sen gibi…

Devamını Oku
Gürcan Kırım

19 Mayıs 1919-2010


19 Mayıs 1919 Pazartesi sabahı Samsun’a çıktım…
İşte devrim tarihimiz Atatürk’ ün bu cümlesiyle başlar.
16 Mayıs 1919 akşamı kırık bandırma teknesiyle yola çıkarken, bindiği vapurun batması tehlikesi kendisine söylendiği zaman;

Devamını Oku
Gürcan Kırım

Hiç alakasız...

Otobüsteyim
Eller görüyorum
Otobüste olanlara sallanan
Ben de oradayım,

Devamını Oku
Gürcan Kırım

Adamın yediği…

Milyarlarca insan vardı
İçlerinde bir adam
Bağırdı söyledi
Lakin duyuramadı sesini

Devamını Oku
Gürcan Kırım

Aslında
Sessiz,sedasız gidecektim
İstanbul senden,
Boğazında kaldım, gidemedim…
Boğazın esintisi mi?
Tatar kızının görüntüsü mü?

Devamını Oku