Güneş batmak üzereydi
yağmur yağıyordu
gökkuşağına binip
güneşi getirdim sana
aç pencereni
kucağımda güneşi getirdim sana
Sensizliğim,sende suçludur
Ellerim ellerinde,dudaklarım dudaklarında sanık.
Gözlerim gözlerinde idama mahkum.
Gökyüzünden kopup gelen
iki ayrı yağmur damlası olsakta:
Soğuk ve kimsesiz bir camın gövdesinde,
akar tüm ruhumuz.
Ve camın sonunda el ele veririz.
Bir damla oluruz artık.
Bakınca geceye hoyratça,
İmkanı yok doğurur güneşi
Şafak yüreğinde atar
Girdin mi yüreğine
İmkanı yok batmaz güneşin...
Seni sorsalar bana seni,
mesela gözlerini.
Gözlerimdeki yaş olur
Bir serçenin
rahminde doğurdum
sevdamı.
Onun içindir
serçe kadar
ürkek sevdam...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!