Türkçü diyen hele kendine, şurada kaç kişi kalmışız?
Yolbaşçı, “dayanışmalısınız” derken niçin ayrışırsınız?
Mankurt, tarikat tarikat birleşirken yek vücut,
Halinizi görseydi kahrolurdu Atsız!
Elbette bu ayrımda bir gerçektir, bu da vardır.
Türkler, kendileri hariç iki gruba daha ayrılır:
Gayri Türkler ve maalesef Türkler sözü haktır,
Her kendini Türkçüyüm diye tanımlayanın sözüne kıymet vermememiz doğaldır.
Bir elini bozkurt yapmakla olunmaz Türkçü,
Salaş söz, asıp ve kesmeyle olunmaz Türkçü.
Amacın vatanı yükseltmektir ve dahi Türklüğü,
Ona göre hareket et, çalış, kaldır yerden ülkünü!
Öykünmek gerek elbette, bazı şeyleri hatırlamak ve yaşatmak için.
Fakat aşırı fanteziye kaçmak ve komikleşmek niçin?
Bizim davamız oynaklara ve oyunculara göre değildir,
Türkçülük, çektiği çileleri ve aldığı yaraları şeref madalyası bilen bahadırların yâridir.
Laf ile hiçbir gemi yürümez, belki her şeyinden olacaksın.
Buna canın, malın dahil ve cananın.
Yeri gelirde onlardan vazgeçmekten korkar isen,
Sen Türkçü değil, özünü aldatan bir alçaksın!
Türkçülük yolu ciddi ve çetindir.
Bir gün komünist, bir gün Türkçü olunmaz.
Pekala zaten bu ikisi birbirine gayetle zıttır,
Bilin ki böyleleri bir tam kişilik olamaz.
Bir gün Türkçü bir gün sosyalist olunmaz.
Türkçülük değildir giysi, çıkarılıp giyilsin.
Yarım yamalak savunup, vazgeçmekse düsturun,
Sen o zaman yarın, savaşta da dönersin.
Sana, son kıtamda son sözlerim şunlardır:
Türkçü isen; akıl, bilim ve sanata sarıl.
Savunduğun şeyin bir anlamı olabilmesi için,
Hiç durma, vakit kaybetme, şimdiden atıl!
Çepni Serhat ÖZTÜRK
05.12.2021 13:50 BİŞKEK/KIRGIZİSTAN
Kayıt Tarihi : 25.2.2022 22:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!