GÜNLÜĞÜMDEN- 9?
Evimde, çalışma odamdayım sevgili Tutku! Işıl ışıl bir gün. Odam da aydınlık. Tek bana ait bir ev. Kimseyle paylaşmıyorum. Tüm düzen bana ait. Evin her yeri, bana göre ayarlanıyor. Bu: Çok güzel. Haksız yere çektirilen acılardan sonra, harika geliyor şu anki normal durum.
Tutku, kabus gibi aylar, içime işlemiş. Anımsadıkça, sinirden titriyorum. Sanki kötü kadınmışım gibi, kendi evime hırsız gibi giriyordum. Tertemiz, güzel arkadaşlarımı, Halil görüp babasına söyleyecek diye eve alamıyordum. Akrabalarıma bile karışılıyordu.
İnanılmaz bir şey değil mi Tutku! Kirayı ve tüm faturaları öde. Mutfak ve de diğer masrafları karşıla. Yine de hiçbir şey yapmıyor görün. Huzur bulama, her an bir şeyler olacak diye bekle. Herşey, başına kakılsın, sığıntı ve orospu durumuna düşürül. Ne biçim şeylerdi ya? Düşünüyorum da, gerçekten çok acı çektirilmiş bana. Korkunç bir acımasızlık. Allah kimseye yaşatmasın bunları. Hep, çok iyi niyetimden merhametimden ve katıksız insan sevgimden kaynaklanıyor. Ö Ğ R E N D İ M.
Ağlaya ağlaya, şeytanı melek sanarak, ölümlere gidip gelerek, öğrendim. Başka, maskeli yüzleri de öğrendim. İnsanlar neden maskeli hep Tutku? Kendilerini sevmediklerinden, yetersiz olduklarını düşündüklerinden.Güvensizliklerinden, korkularından ve karşısındakini, çeşitli çıkarları için aldatabileceklerini sandıklarından. Belli bir süre aldatabilirler belki. Ama asıl aldattıkları, kendileridir.
Sonunda, ilahi adalet yerini bulur. Tüm yaşadıklarımı, bir ders bilip, sürekli yeni sayfalar açıyorum hayatımda. Bu günkü telefon konuşmalarımdan anladığım kadarıyla: Birkaç gün dinlenme olanağım olacak. Bu arada iyice düzelir sağlığım. Anar’la ya da Yağmur’la gezeriz. Beklerken, biraz da, hayatın tadını çıkarırım.Denizi çok özledim. Aylardır görmedim, hissedemedim denizi. Umarım gidebilirim denize. Ve tüm kalbimle dilerim ki, standımı denize yakın bir yere kurdururlar.
Bu mevsimde, havanın durumuna göre çalışacağım. 12-13 gibi giderim, Hava kararınca ve insanlar azalınca, eve dönerim. O kadar yorucu olmaz. Dışarıda, iyi satış yaparım. Yaz sıcaklarında, 17-18 gibi giderim, kalabildiğimce çalışırım. 24-01-02 gibi gelirim eve. Yazın çok iyi satış yapmam lazım. Kışın rahat etmek istiyorum. Bir yıllık ev kirasını ve Yağmur’cuğumun parasını biriktirmeliyim herşeyden önce. Gerisi sorun olmaz.
En kötü dönemi atlattım sayılır. İşin içinden yine iyi çıktım. Yeni bir evin, o kadar çok eksiği oluyor ki… Daha da önemli eksikler var. Bu ay ki kirayı bir ödeyebilsem. Tutku, belki biraz tedirgin oluyorsun, üzülüyorsun. Ama normal bir yaşamın sıkıntıları bunlar. Çok güzel birşey benim için, mutluyum.
Evet, ben mutlu ve şanslı bir insanım. Bunu hep söyledim ve söylüyorum. Gerçek te bu zaten. Bu gün, internetten aldığım numaralarla, Haluk DEDA’ya ulaşmaya çalıştım. Ulaşamadım, ama doğru iz üzerindeyim. Hep deneyeceğim ulaşmayı. Sağlık bakanlığından bir bayan, Haluk DEDA’nın tüm yetkilerinin elinden alındığını söyledi. Ne kadar büyük ve anlamsız bir çelişki. Başbakan,bir genç kız için görevlendiriyor. Sağlık bakanlığı, adamın tüm yetkilerini elinden alıyor. Var mı böyle bir şey?
Zaten, KÖK HÜCRE TEDAVİSİ’nin, deneme aşamasında olduğunu da söylediler. Hayır, ben buna inanmıyorum. Ayrıca: Gönüllü denek olmaya da razıyım. Yıllardır, insan klonlanıyor. Tüp bebek, sıradan bir şey oldu artık. Beyindeki küçük bir hasar mı giderilemeyecek?
Hep öyle olur zaten, yeni hemen reddedilir, önüne engeller konur. Adım gibi eminim. Bu yürekli doktor, yetkileri olmasa da, ameliyatlarını-tedavilerini sürdürüyordur. Çok talep vardır. Ben de, peşini bırakmayacağım bu işin. Çünkü mantıklı. İnsanın kendi kemik iliğinden, gerekli kök hücre alınıyor ve labaratuarda dönüştürülüp, yine kendi hasarlı bölgesine veriliyor. Güzel günlere, zafer işareti yapıyorum Tutku. G Ü L Ü M S Ü Y O R U M …. Nilgün ACAR 01. 04. 2010 ALANYA
Kayıt Tarihi : 8.4.2010 16:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!