kaşı gözü aşka bir çehre
yüzü sarıklı düğüm
ekmeğin sözü geçmez
özü kılçıktan yolu zıplayan şehre
tarihi şaşı şehrin şerhine sihir geldin
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Gidişler, geliş kronolojisinin en başına mı götürür insanı
Şiirde gelen kim..Yoksa O giderken bize ''gelişin''anlamını öğreten midir..
Şaşı şehir...İstanbul kadar şehla bakışlı bir şehir olabilir mi?
İstanbul insana şehla şehla bakar.- acaba diyorum burada istanbul şaşırtır ve bakanlara şaşılık mı verir onun bu şaşırtması-.İstanbul insanın yüreğine baktı mı yakar..İnsanın içinden şerha şerha bir akış başlar..
Şehlanın şerhi ise ayrı bir bahistir..Gül bahsi de denilebilir.
İstanbul insana bakınca,insanın içi, anlamın fırınına düşer.
Latinlerin meşhur bir hukuk terimi vardır..felix culpa..
Mes'ud cinayet, kutlu hatâ, mübarek cürüm felan anlamında
hem mes'ud, hem cinayet olamaz elbet ama..
olur işte
biz Türklerin ''dışı seni yakar, içi beni'' sözündeki ince gönderme gibi..
Şair içten yanışa talip şiir boyunca..
Şehirde sanki halkı yani genel - geçer kitleleri, kalabalıkları memnun ve mes'ud eden nabza şerbet bir hadise yaşanmış ama derin ve etik açıdan bakılınca tam bir cinayet kokusu var..
Bir durum var, merasimlerde yaşanan bir matem ritüelinin bayılatan bir tütsü kokusu var..Mersiye duygularına eş bir acı saklı şiirde..
Gidenin, geldiğinde bizlere ne güzellikler getirdiğini hatırlayarak öykülenen ve yarasına tuz basmaya çalışan bir şiir olabilir mi bu şiir..
İmgeleri, şaire iletildiği kadar ve şairin okuyucuya ilettiği kadar sıkı bir şiir...
İstanbul,doğru bakıyordu boğaza
şehla olan bendim!
yuvasına oturan kuş gözü gözüm
ayçiçeği tarlasında
hem güneş topluyordu,hem üzüm!..
oysa tarlada ayçiçeği
asmada salkım değildim!..
:)))))))
sevgiyle,sevgili Uluç......kutluyorum....
Ömrümün külüydü savrulan hep ardımda,
Örterek yavaş yavaş bıraktığım izleri
Yanmış bir günün sürüklenen kanatlarıyla.
Koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla,
Adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya.
m.altıok
Çok zor biliyor musunuz, bu şiirin sıkı sözleri arasından bir söz girişi yakalamak....
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta