Güneşin uykudan uyandığı bir saate
Kaçıncı sokağı geceden sabaha emanet ettiğimi bilmiyordum.
Düşüne düşüne kaldırım taşı sayarken,
Karanlığın kollarında sabahın ışığına vardım.
Kendimi kimsesizlerin iskelesinde bulduğumda ise
Karşıyaka’nın taksicisine senin adresini sordum.
Uzun uzun baktı gözlerime,
Susuzluk çeken bir susma ve ardından kramplı bir özlem bulantısı
İzmarit toplayan sokağın meleğine sorduğumda,
Nahif, çizgili yüzünden sözler döküldü yüreğimin küreğine;
“Yüreğinde olanı sokakta arama!” dedi.
Sustuk en uzun günün sabahında.
Ayaklarım aramaya devam ederken
Başka sokakları geceye emanet ettim.
Geceyle kalıp, karanlıkta kalmayalım diye
Güneşle uyanıp, güneşi uyandırmadan yaşadım seni kentimizin sokaklarında.
Şimdi sabahın ayazında
Gecenin buhranlı sofrasından yeni kalkmış,
Yol aldıkça hiç gitmeyen,
Kalıcı ama hep bir davetsiz misafir gibi
Kaldığım yerden yürüyorum ikimize doğru.
Güneşin uyanmadığı bir vakitte yönüm
Yine senin yüzün oluyor.
Kayıt Tarihi : 29.3.2021 04:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!