Bugün iktidar yalakalığına soyunmuş pek çok TV kanalı, logolarının yanına mutlaka dalgalanan bir Türk bayrağı ve yanına da Atatürk fotoğrafı iliştireceklerdir…
Ve bu kanalların büyük çoğunluğu da güne özel programlarını (kitabına uydurarak) Osmanlı’nın döneminde en çok toprak kaybettiği ulu hakanları (!) II. Abdülhamid hanın ya da son padişah Vahdettin’in faziletlerini ve onun vatanseverliğini övme ve anma programına dönüştüreceklerdir…
Tabi ki Vahdettin’in, hareminin mensuplarıyla birlikte (kendine ait gemicikleri olmadığından) Dolmabahçe sarayından bir kayığa binerek Boğaziçi’nde demirlemiş “MALAYA” adlı İngiliz zırhlısıyla Malta’ya kaçışını atlayarak…
Oysa (tarihte bugün) “BANDIRMA” isimli bir başka gemi, taşıdığı GÜNEŞİ sadece ülke coğrafyasının değil, bağımsızlık mücadelesi vermiş-verecek bütün ulusların, coğrafyaların üzerine doğurmak için Karadeniz’in çırpınan dalgalarından sıyrılıp Samsun limanına yanaşıyordu…
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
“dâhili ve harici bedbahtların gemiciklerini yüzdürdükleri denizlerin yakomozlarında umut tohumları ekiyoruz yarınlara.
Tebrikler
“dâhili ve harici bedbahtların gemiciklerini yüzdürdükleri denizlerin yakomozlarında umut tohumları ekiyoruz yarınlara.
Tebrikler
Var olsun yüreğiniz.. Ömrünüze bereket
Bayramımız kutlu olsun
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta