Benim doğduğum topraklarda
Yüzünü güne döner kadınlar
Şafağı yırtan turuncu pencereden
Günü gülüşüyle ağırlar...
Nasır bağlıdır elleri
Burnu hızmalı, alnı dövmeli
Hayatı ömrüyle kurarken analar
Kurak topraklara benzer yüzleri
Emekle doğar, emeği doğurur
Ve alın terini emekle harmanlar...
Benim doğduğum topraklarda
Bir başka söylenir sevdalının sözü
Yare yaralı gönlün üstünde ölüm dilenir
Kömür karası belikli saçlar
Kökünden adanır yar sevdasına
Sonu gelmez hasretlikler üzerine
Çalar türküsünü kavallar...
Benim doğduğum topraklarda
Acılarla ödüllenir umutlar
Yetmiş iki dilden dillenir
Eller semada, gün duyar da
Kimse duymaz onları
Hangi dilden anlar ki
Huzura el açarken o kutsal tanrı?
Benim doğduğum topraklarda
Zulüm mazlumu seçer
Yokluk, yoksulluk insan olana düşer
Hesabı sorulmamış adaletin
Yalanı yaralar seni
Şafağın kızıllığına henüz durmadan gün
Uykusuna yenik düşmüş yorgun kentlerin
Demokrasiden dem vuran o sefil adaletin
Çelikten gücü yağarken
Ağzından lokması kapılır garibin...
Benim doğduğum topraklarda
Keyfi gözaltılarda kaybedilir çocuklar
Kanla beslenir zalim
Canla dirilir zulüm
Ecelsiz toprağa düşer oğullar kızlar
Sonu gelmez zulümlere kucak açarken zaman
Yarım kalan düşlere derman
Bedenler parçalanır koparılır canından
Ve cellat pusudayken korkudan küçülür pusu
Senlik benlik bilmez yurdumun çocuklarını
hedef seçer zalimin zulmü...
Benim doğduğum topraklarda
Güneşe gitmelere koşan çocuklar
Düşer toprağın bağrına
Acıların koynuna sokulan öfkeler sıyrılır
Sakınılan kucaktan
Erbaneler vurur, zılgıtlar çalar
Benim doğduğum topraklarda
Zalimin zulmüne boyun eğmez kadınlar...
Filiz Çimen
Kayıt Tarihi : 8.9.2019 19:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirim, 2019 yılı Anadolu Halk Bilimler Akademisi 'Bin Çiçekli Bahçe Yaşar Kemal' Ödülüne layık görülmüştür.