Al düşmüştü güneşin yanaklarına
Kızarmıyordu artık eskisi kadar.
Bir sevdaya tutuldu belkide bir ırmağın saflığı kadar.
Fabrikanın dumanları yükseliyordu,
Kızıla boyanan göğe doğru.
Sokak lambaları birer birer sönüyordu
Ve ardından bir güneş doğuyordu.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.