sessizliğin sesini dinliyorum
ruhum uyumakta
ezik çığlıkların tınısına eş
sensizliğin yaşları
suskun şarkılar gönül notalarımda
yüreğimde derin bir hıçkırık
cehennemde üşüyorum
neredesin yağmur gözlüm
buselik şarkılar geceyi döver
hüzzam düşünümde bir sızı
dilim söylemez sensiz
adağım olsun dönüşüne
güftesi “sen” bir beste
mesafelere inat
neredesin şarkı sözlüm
fay kırıkları mevsimlerim
iklimsiz kuşakta bir dem
yokluğunun sınırsız kederiyle
ilmek ilmek dokurum umudu
sandık lekesi yüreğim beklemekten
neredesin nakış yüzlüm
Ayrı pencerelerde aynı yağmurla ıslanıyoruz farkında mısın? Her yanımız ıslak, her yanımız beklemekte. Cama yazdığımız sözler silikleşirken aşk koyulaşıyor bedende. Gözlerimizdeki hüznü silemiyor hiçbir neşe. Her müjdenin kapımızı tıklatmasını bekledikçe ay düşüyor dudaklarımıza, duaya duruyor dilimiz. Anka’nın kanadında olmayı dilerken Anka biziz bilmiyoruz.
(a benim kör isyanım, dur artık!)
Ziyafet sofrasına kurulmayı hayal ederken geceden kalma dizeler sürüyorum ekmeğe, masamda can artığı kırıntılar, oraya buraya sıçramış yaşlar. Dilimde hüzzam bir tat, gözümde buselik bir şarkı ile geceyle olan kavgamdan yeni çıkmışım. Her yanım ezik, her yanım eksik. Eksikliğin tanımı sensizlik, sensizlik büyük bir sessizlik ise, yüreğimi kemiren dürtü nasıl bir düşselliktir ezik çığlığımla?
(a benim eksik yanım, gel artık!)
Ellerimle tırmandığım yamaçların çizikleriyle ayaktayım bugün. Dağlara bahar gelmedi henüz, ayaz rüzgârlar doluyor ciğerlerime, nefesim üşüyor. Kuşbakışı gözlemlerle uçurumun kenarından bakıyorum bu sevdaya, içim kesiliyor, ruhum buz kesiyor. Onca söylemler, onca duyumlar, onca haykırışlar heyelan olup kaydırıyor toprağı ayaklarımın altından, tutunamıyorum. Oysa isyanla balçık olmuş toprağı avuçlasam dökülüyor, köklerimi batırsam kuruyor. Okaliptüsler ekiyorum dalları kırık, bataklıkta günden güne dibe batıyorum.
(a benim masum bakışım, gör artık!)
Fay kırıklı mevsimlerimde korku kol gezer köşe bucak. Aşkın işkenceye bağımlılığında deşilen kara yazgılarda bedensiz dolaşır, tutunmaya çalıştığım her dayanak kayar ellerimden. Gecenin şafağı beklemesinde saklanan umutlar, dudağının kâğıtlara her temasında biraz daha soluklaşır. Soluk soluğum iklimsiz kuşakta bir dem gam ile bir sandık lekesi daha bezer beklemekte olan yüreğime.
(a benim alaca canım, uyu artık!)
Sözün bittiği yerde yürek konuşmaya devam eder. Sessiz çığlıklardır yükselen derinlerden, görmez bakışlara ters düşen. Kalp atmaya devam ettikçe otlar boyun büker, çığlıkçıklar uçuşur dört bir yana göçlerin hazırlığında. Yüreğin sustuğu yerde her şey bitmiştir aslında. Bütün sözler yamalı bir bohça gibi atılır sırta ve kanayan şiirlerle çıkılır yola.
(a benim asude yüreğim, sus artık!)
İçimdeki ağlayan gül, hüznümün gemsiz atı! Yasla sızıma sızını, savuralım özlemle dünyanın bütün gamını. Firari yangınlarımı söndür, yıldızları izlemekten yorgun gözlerimi hayata döndür. Tanığım ol, çıplak ayaklarınla yürü doğurgan bahçelerimde, dilimdeki ateşli türkülerin nakaratı ol. Eşele kıraç kalmış topraklarımı, derinlere ektim ben sevdanın tohumunu, gündüzümü aydınlatan şiirim ol, ruhuma yaşam mutluluğu gibi dol.
(a benim sağır sevdam, duy artık!)
Rengin Alacaatlı
Rengin AlacaatlıKayıt Tarihi : 24.3.2008 00:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hırçın dalgalarla içimizin yokluğuna sarıldığımızda tüketilen bir miras gibidir ürpertili yalnızlığımız. Mutluluk düşüyle uykulara daldığımız ve düşlerimizde sevdanın elleriyle yürüdüğümüz bu sevda atlasında karınca yüreğimizle güneşlere yürürüz. Zaman, sessizliği uyandırınca bir karanfilin kokusu yayılır baharda. Dizginsiz bir at toynaklarıyla eşeler toprağı ve sırtımızdaki umut tohumları serpilir, yaşanmamış ilkyazların çığlıklarıyla…
![Rengin Alacaatlı](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/03/24/gunduzumu-aydinlatan-siirim-ol.jpg)
(a benim sağır sevdam, duy artık!)
ben burda susar bu kaleme saygılarımı sevgilerimi bırakırım mükemmellllllllll tebriklerimle şaiir dostum
-*- Gündüzümü Aydınlatan Şiirim Ol
sessizliğin sesini dinliyorum
ruhum uyumakta
ezik çığlıkların tınısına eş
sensizliğin yaşları
suskun şarkılar gönül notalarımda
yüreğimde derin bir hıçkırık
cehennemde üşüyorum
neredesin yağmur gözlüm
buselik şarkılar geceyi döver
hüzzam düşünümde bir sızı
dilim söylemez sensiz
adağım olsun dönüşüne
güftesi “sen” bir beste
mesafelere inat
neredesin şarkı sözlüm
fay kırıkları mevsimlerim
iklimsiz kuşakta bir dem
yokluğunun sınırsız kederiyle
ilmek ilmek dokurum umudu
sandık lekesi yüreğim beklemekten
neredesin nakış yüzlüm
Ayrı pencerelerde aynı yağmurla ıslanıyoruz farkında mısın? Her yanımız ıslak, her yanımız beklemekte. Cama yazdığımız sözler silikleşirken aşk koyulaşıyor bedende. Gözlerimizdeki hüznü silemiyor hiçbir neşe. Her müjdenin kapımızı tıklatmasını bekledikçe ay düşüyor dudaklarımıza, duaya duruyor dilimiz. Anka’nın kanadında olmayı dilerken Anka biziz bilmiyoruz.
(a benim kör isyanım, dur artık!)
Ziyafet sofrasına kurulmayı hayal ederken geceden kalma dizeler sürüyorum ekmeğe, masamda can artığı kırıntılar, oraya buraya sıçramış yaşlar. Dilimde hüzzam bir tat, gözümde buselik bir şarkı ile geceyle olan kavgamdan yeni çıkmışım. Her yanım ezik, her yanım eksik. Eksikliğin tanımı sensizlik, sensizlik büyük bir sessizlik ise, yüreğimi kemiren dürtü nasıl bir düşselliktir ezik çığlığımla?
(a benim eksik yanım, gel artık!)
Ellerimle tırmandığım yamaçların çizikleriyle ayaktayım bugün. Dağlara bahar gelmedi henüz, ayaz rüzgârlar doluyor ciğerlerime, nefesim üşüyor. Kuşbakışı gözlemlerle uçurumun kenarından bakıyorum bu sevdaya, içim kesiliyor, ruhum buz kesiyor. Onca söylemler, onca duyumlar, onca haykırışlar heyelan olup kaydırıyor toprağı ayaklarımın altından, tutunamıyorum. Oysa isyanla balçık olmuş toprağı avuçlasam dökülüyor, köklerimi batırsam kuruyor. Okaliptüsler ekiyorum dalları kırık, bataklıkta günden güne dibe batıyorum.
(a benim masum bakışım, gör artık!)
Fay kırıklı mevsimlerimde korku kol gezer köşe bucak. Aşkın işkenceye bağımlılığında deşilen kara yazgılarda bedensiz dolaşır, tutunmaya çalıştığım her dayanak kayar ellerimden. Gecenin şafağı beklemesinde saklanan umutlar, dudağının kâğıtlara her temasında biraz daha soluklaşır. Soluk soluğum iklimsiz kuşakta bir dem gam ile bir sandık lekesi daha bezer beklemekte olan yüreğime.
(a benim alaca canım, uyu artık!)
Sözün bittiği yerde yürek konuşmaya devam eder. Sessiz çığlıklardır yükselen derinlerden, görmez bakışlara ters düşen. Kalp atmaya devam ettikçe otlar boyun büker, çığlıkçıklar uçuşur dört bir yana göçlerin hazırlığında. Yüreğin sustuğu yerde her şey bitmiştir aslında. Bütün sözler yamalı bir bohça gibi atılır sırta ve kanayan şiirlerle çıkılır yola.
(a benim asude yüreğim, sus artık!)
İçimdeki ağlayan gül, hüznümün gemsiz atı! Yasla sızıma sızını, savuralım özlemle dünyanın bütün gamını. Firari yangınlarımı söndür, yıldızları izlemekten yorgun gözlerimi hayata döndür. Tanığım ol, çıplak ayaklarınla yürü doğurgan bahçelerimde, dilimdeki ateşli türkülerin nakaratı ol. Eşele kıraç kalmış topraklarımı, derinlere ektim ben sevdanın tohumunu, gündüzümü aydınlatan şiirim ol, ruhuma yaşam mutluluğu gibi dol.
(a benim sağır sevdam, duy artık!)
Rengin Alacaatlı
Rengin Alacaatlı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirin hikayesi:
Hırçın dalgalarla içimizin yokluğuna sarıldığımızda tüketilen bir miras gibidir ürpertili yalnızlığımız. Mutluluk düşüyle uykulara daldığımız ve düşlerimizde sevdanın elleriyle yürüdüğümüz bu sevda atlasında karınca yüreğimizle güneşlere yürürüz. Zaman, sessizliği uyandırınca bir karanfilin kokusu yayılır baharda. Dizginsiz bir at toynaklarıyla eşeler toprağı ve sırtımızdaki umut tohumları serpilir, yaşanmamış ilkyazların çığlıklarıyla…
****
Canım ya şu an müziğide dinliyorum ..Muhteşem bir eser emeğin yüreğin varolsun.. Sana özgü yine senden ve kelimeler tam beline vurmuş aşkın sevdanın öyle güzel hüzünde olsa öyle bir yürek sesi ..
Teşekkürler Canım . tebriklerimle ..
Yeniden geleceğim bu sayfana ..Daha fazla yürek sesimi yazmak için yorum değil yüreğimin sesini ..kendimden çok şey buldum çünkü ..
Müzikle birlikte yeniden okumak istiyorum ..
Sevgilerimle ..
Lütfen hep yaz yüreğinin kelimeleri eksilmesin ..
TÜM YORUMLAR (28)